Sevdiklerinin Hastalığıyla Bütünleşen Kadınlar…


Bizi Takip Et


“Çok şükür ateşimiz düştü”

“Sonunda hastaneden taburcu olduk”

“İştahımız biraz azaldı”

“Dün gece sürekli kustuk”

“Çok ağrımız vardı”

Çoğu anne, hastalanan çocuğunun sağlık durumunu soranlara bu şekilde yanıt verir. Ağzından çıkan fakat aslında yüreğinden gelen her söz; ateşi yükselen, ishal olan, karnı ağrıyan çocuğuyla kendini nasıl da özdeşleştirdiğini gösterir. Eşi kalp ameliyatı olan, annesi ya da babası kanser tedavisi gören kadınların da söylemleri hemen hemen aynıdır.

“BİZ” DİLİNİ ANNELER KULLANIR, BABALAR DEĞİL!

Genelde “biz” dilini anneler kullanır; Babalar değil. İçlerindeki analık içgüdüsüyle hastalanan sevdikleriyle kadınlar bütünleşirler; Erkekler değil. Ateşler içinde yanan kızının başında sabahlayan, dört erkek kardeşi olsa da ameliyat sonrasında ağrısı olan annesinin yanında gözünü bile kırpmadan geceyi geçiren gene kadınlardır. Eşler  hastalandığında daha dik duran, özveriyle, sabırla sevdiğinin iyileşmesini bekleyen de gene biz kadınlardır. Bunları yazarken sizlere daha önce bahsettiğim bir araştırma aklıma geldi. Washington Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklarda erkeklerin eşlerini terk etme ihtimali kadınlardan yedi kat daha yüksek. MS, kanser gibi kronik ve ciddi hastalığı olan 500 kişinin eşleriyle ilişkilerinin mercek altına alındığı araştırmanın sonuçları oldukça düşündürücü. Kadın hasta olduğunda, birlikteliklerin yüzde 21’i ayrılıkla sonuçlanıyor. Erkek hastalığında ise ayrılık oranı sadece yüzde 3. Eşinden boşanan 23 MS hastasından 22’sini kadınların oluşturması da bunun bir göstergesi.

Çoğu erkeğin hastalıklar karşısında güçsüzleşmesi, zora, sıkıntıya gelememesi sadece eşlerinin sağlık problemlerinde karşılaşılan bir tablo değil. Anne ya da babası veya kardeşleri hastalanan erkekler de benzer yaklaşımlarda bulunuyorlar. Çocukları lösemi ya da lenf kanserinin zorlu tedavi sürecini yaşayan ailelerde, evladının sağlığı için işini bırakan da, çocuğunu kemoterapiye getirip götüren de çoğunlukla kadınlar oluyor.

HASTALIĞINIZDA YANINIZDA “BİZ” DİYEN BİR KADIN VARSA…

Birlikte ağlayıp, birlikte gülmek kadınların genlerinde var. Analık  duygusu ile kol kanat germek… Sevdiğinin sağlığına kavuşabilmesi için ona gözünün içi gibi bakmak… İşte, bu yüzden çocuğu, eşi, akrabası hastalanan kadınların hastalık günleriyle ve tedavi süreciyle ilgili konuşurken çoğul ifade kullanarak “Biz” demelerine şaşırmamak gerek.

Bir kadının ağzından ne zaman “Çok şükür iyileştik” ya da “Beş gün önce taburcu olduk” gibi bir cümle duyarsanız, bilin ki O sevdiğinin hastalıkla savaşında gece gündüz demeden, yorgunluk nedir bilmeden beraber mücadele etmiştir. Hastasının umudu, can yoldaşı, elinden sımsıkı tutanı olmuştur. İster anneniz, ister eşiniz, ister kızınız olsun; yanınızda zorlu günlerinizde “biz” diyen bir kadın varsa, bu; kendinizi şanslı hissetmeniz için en büyük nedendir.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 4 Mart 2018 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın