Sigara, Sinüzit Hastalığına Neden Oluyor
Sigara, Sinüzit Hastalığına Neden Oluyor
Bizi Takip Et
Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 milyon kişinin sinüzit nedeniyle tedavi gördüğünü hatırlatan Amerikan Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği’nden Doç. Dr. Erkhan Genç, kronik sinüzit hastalarının normal insanlara göre yılda en az iki kez daha fazla doktora gittiğini ve beş kez daha fazla ilaç kullandığını belirtiyor.
Doç. Dr. Erkhan Genç, sigara ve sinüzit hastalığıyla ilgili bilgi verdi.
Her bir sigaranın içinde tütün ve dışında kağıt vardır. Sigara yakıldığında ucundaki ısı 900 santigrad derece, çekilen nefesteki sıcaklık ise 30 derecedir. Dokuz yüz derece sıcaklıkta tütün bitkisi içindeki moleküllerde bir takım değişiklikler olması kimse için sürpriz değildir. Pek çok yeni kimyasal madde bu sıcaklıkta oluşabilir veya zaten tütünde bulunan kimyasalların başka formları ortaya çıkabilir. Bu kimyasallardan bazıları kanserojendir.
TÜTÜNDEKİ KANSEROJEN KİMYASALLAR
Kanserojen olan kimyasalların sayısının; sigaranın tütününe, kağıdına ve filtresine bağlı değişmek üzere; yaklaşık olarak 55 adet olduğu bilinmektedir. Polisiklik aromatik hidrokarbonlar, aza-aranes, N-nitrozaminler, aromatik aminler, heterosiklik aromatik aminler, aldehidler, çeşitli organik maddeler ve inorganik bileşenler bu maddelerdendir.
Bu maddeler kanserojen olmaları yanında burun ve sinüs mukozası için de toksik yani zararlı maddelerdir. Mukozanın kendi kendisini temizleyen, bakteri ve virüsleri uzak tutmaya çalışarak, vücuttan atan kendisine has bir savunma mekanizması vardır. Bu mekanizma o kadar etkindir ki; pek çok kişi nezle-gripli hastalarla karşılaşmalarına rağmen çoğu zaman bu sistem sayesinde bir sorun yaşamazlar.
Tarif ettiğim bu savunma yolunu evvelce sayılan yanan sigaranın içinden çıkan maddeler sekteye uğratır ve virüs veya bakteriler kolayca yerleşerek burun ve sinüs mukozasında şişlik veya yara yaparak, zaten son derece dar olan sinüs açılma deliklerinin tamamen kapanmasına yol açarlar.
Kapanan sinüs açılma delikleri sonrasında sinüsler içerisinde kapalı kalan hava ve oksijen azalmakta, ayrıca sıcak, nemli, besin açısından zengin havasız bir ortam bulan bakteriler de hemen çoğalmaya başlayarak sinüslerin iltihaplanmasına yol açmaktadır. İltihap arttıkça şişlik ve tıkanıklık artacağından hasta kronik sinüzit dediğimiz kısır daire döngüsüne girmiş olur.
Bu kadar teknik bilgi sonrasında biraz da işin insan hayatını ve iş yaşamını etkileyen boyutuna bakalım. Sigara kullanımı azalmakla beraber özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sanıldığı kadar bir azalma söz konusu değildir.
Sigara ile Savaşanlar Vakfı’nın 2004 yılında yaptığı bir ankete göre ülkemizde on üç yaş üzerinde sigara kullanımı yüzde 45, 18-25 yaş arasında üniversite gençliğinde ise bu oran yüzde 58 olarak bulunmuştur. Aslında sorunun sadece bu rakamlarla sınırlı kalmadığı da açıktır.
Sigara içenlerin yanında dolaşan kişiler, aynı evde yaşayan insanlar veya iş yerinde çalışan mesai arkadaşları da hesaba katıldığında neredeyse toplumun tamamının zaman zaman yoğun olarak sigara dumanına maruz kaldığını düşünmek yanlış olmaz. Pasif içicilik dediğimiz bu durumda sigara dumanına karışan kimyasalların hepsinin solunması, solunanların da burun ve sinüs mukozasına yapışarak yerleşmesi söz konusudur.
Sorunun mali boyunu anlamak için birkaç örnek verelim. Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 milyon kişi sinüzit nedeniyle tedavi görmektedir. Kronik sinüzit hastaları normal insanlara göre yılda en az iki kez daha fazla doktora gitmekte ve beş kez daha fazla ilaç kullanmaktadır.
Amerika’da sinüzit nedeniyle yıllık iş gücü kaybı maliyeti 73 milyon doları bulmaktadır. İş gücü kaybının maliyetine, ilaç, ameliyat ve doktor için harcanan paraları da katarsanız işin ekonomik boyutunun büyüklüğü bütün dehşeti ile gözler önüne serilir.
Son iki paragraftaki bilgilerimizi bir toparlayacak olursak sadece sinüzit ile ilgili olarak sigaranın bizatihi kendi maliyeti yanında iş gücü kabının maliyeti ve doktor maliyetlerinin de birey, aile ve ülke ekonomisindeki yıkıcı etkileri olduğunu; özellikle içerdiği zararlı-zehirli maddelerle kronik sinüzite zemin hazırladığını ve insanların yaşam konforunda ciddi azalmalara yol açtığını görebiliriz.
İçeriği Paylaşın