Sık İdrara Çıkmak Aşırı Aktif Mesane İşareti
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Yıldız, aşırı aktif mesane hakkında bilgilendirdi.
Bizi Takip Et
Çok sık tuvalete gitmek can sıkıcı gelebilir. Sık idrara gitmek, ani idrara sıkışma hissi, tuvalete yetişemeden idrar kaçırma, gece idrara kalkmak gibi semptomlar aşırı aktif mesane işareti olabilir.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Yıldız, aşırı aktif mesane problemi hakkında merak edilen 6 soruya cevap verdi.
1. AŞIRI AKTİF MESANE NEDİR, NEDEN OLUR?
"Mesane böbreklerden üretilen idrarı depolayan organdır. Kas yapıdan oluşur, kese şeklindedir ve yaklaşık 500 cc idrar depolayabilir. Aşırı aktif mesane ise, adından anlaşılabileceği gibi idrar kesesinin depolama fonksiyonlarında ortaya çıkan problemler nedeniyle normale göre daha fazla (aşırı) çalışması olarak tanımlanabilir. Aşırı aktif mesanenin şikayetleri, sık idrara gitmek, ani idrara sıkışma hissi, tuvalete yetişemeden idrar kaçırma, gece idrara kalkmak gibi semptomların birkaçını barındırabilir."
2. AŞIRI AKTİF MESANE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
"Aşırı aktif mesane sendromu için birkaç risk faktörü vardır: Yaşın artması, diyabet, genişlemiş prostat, idrar yolu enfeksiyonu, gebelik, doğum ve fazla kilo aşırı aktif mesane riskini artırabilmektedir. Ayrıca bazı genetik faktörlerin, insanları aşırı aktif mesaneye ve idrar tutamamaya karşı daha duyarlı hale getirdiği de ortaya çıkarılmıştır. Yani genetik faktörler de önemlidir."
3. ORTALAMA TUVALETE GİTME SÜRESİ NE OLMALI? NE ZAMAN TEHLİKELİ HAL ALIR?
"Normalde bir insanın idrara çıkma sıklığı gün boyunca 4-8 kez arasında olmalıdır. Geceleri kalkıp birden fazla tuvalete gitmek ya da gün boyunca 8 kezden daha fazla idrara çıkma durumu idrar sıklığının normalden fazla olduğunu gösterir."
4. SAĞLIKLI BİR MESANEYE SAHİP OLMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
"Günde en az 1,5-2 litre sıvı tüketilmelidir. Gece uyumadan dört saat önce sıvı alımından kaçınılmalı, yatmadan önce mesane boşaltılmalıdır. Akşam saatlerinde sulu meyve ve sebze tüketiminden uzak durulmalıdır. Aşırı kafeinli, asitli, baharatlı yiyecek ve içecekler ile aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır. Fiziksel aktivite artırılmalı, kilo vermeyi destekleyecek şeklide dengeli ve düzenli beslenilmelidir. Varsa sigara alışkanlığından vazgeçilmelidir. Kronik kabızlık ve tuvalete çıkarken zorlanmanın önlenmesi için diyete lifli gıdalar eklenmelidir."
5. AKTİF MESANE NASIL TEDAVİ EDİLİR?
"Bu şikayetler topluluğunun bütün şikayetleri ortadan kaldıran tek bir tedavisi maalesef mümkün değildir. Bu nedenle hastanın şikayetlerinin başlanan tedaviden sonra takibi oldukça önemlidir, çünkü tedavi başarısı kişiden kişiye değişecektir. Hastalığın birden fazla tedavi yöntemi bulunur, fakat hastadan öncelikle yaşam tarzında değişiklikler yapması ile pelvik egzersiz alışkanlığı geliştirmesi istenir. Bunlara ek olarak ilaç tedavisi de uygulanabilir. Bütün bu tedavi yöntemlerinin sonuçsuz kaldığı hastalarda mesane botoks uygulamaları ve sinir iletimini azaltan cerrahi müdahaleler tercih edilebilir. Bazı durumlarda mesanenin büyütülmesi de etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir."
6. AKTİF MESANE SORUNU BOTOKS İLE TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
"Clostridium botulinum adlı bakteriden elde edilen ve tıbbi bir protein olan botoks, dünyada ve Türkiye’de yalnızca kozmetik amaçlı değil, nöroloji ve üroloji gibi alanda da etkin bir tedavi yöntemi olarak tercih edilmektedir. Günümüzde aşırı aktif mesane sorununda da botoks önemli tedavi seçenekleri arasına girmiştir. Botoks, mesane kası içine enjekte edildiğinde o kas veya kas gruplarının sinirlerini geçici olarak devre dışı bırakıp, istemsiz hareketleri ve aşırı kasılmayı ortadan kaldırır. Bu etkiyi, sinir uçlarında bulunan asetil kolin denilen maddenin salınımını durdurarak sağlar. İşlemin hastane şartlarında ve ameliyathanede yapılması önemlidir. Tedavi sonrası hastaların büyük çoğunluğunda idrara çıkma ve idrar kaçırma sorunları azalır ve çoğu zaman tamamen iyileşme sağlanır. Bazı hastalarda işlem sonrası idrar yapmada zorluk yaşanabilir. Ancak bu geçici bir durumdur ve 10-14 gün içerisinde şikayetler tamamen ortadan kalkar. Etkinliği ise 6 ila 12 aya kadar devam eder. Bu tedaviden fayda gören hastalarda ilacın etkinliği geçtikten sonra tekrar enjeksiyonlar gerekebileceği bilinmelidir."
İçeriği Paylaşın