Skolyoz Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

Skolyoz Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

Skolyoz Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

Bizi Takip Et


Skolyoz nasıl bir hastalıktır? Ebeveynler çocuklarında skolyoz olduğunu nasıl anlayabilirler? Skolyoz ilerleyen zaman içerisinde ne tür yakınmalara yol açar? Skolyoz hastalığının derecesine göre tedavi şekli ve süreci değişir mi? Ne tür tedavi seçenekleri vardır? Hangi tür vakalara ameliyat önerilir? Klasik ameliyat yöntemi nedir? Skolyoz cerrahisinde günümüzde ne gibi gelişmeler var? Nöromonitörizasyon nedir? Manyetik kontrollü çubuklar nedir ve hangi yöntemde uygulanır? Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga Sağlığı Merkezi’nden Prof. Dr. Ahmet Alanay, omurga cerrahisindeki gelişmeleri ve skolyoz hastalığını Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

. Skolyoz nasıl bir hastalıktır?
“Skolyoz, omurganın eğriliği anlamına gelir. Omurganın öne, arkaya, yana deformiteleri şeklinde olabilir. Omurga arkadan bakıldığında düz bir hat çizmek durumundadır. Skolyoz, omurganın yana doğru eğriliğine denir. Eğer omurga öne doğru eğrilecek olursa, buna kamburluk ya da kifoz adı verilir.”

“SKOLYOZ EN SIK 10-16 YAŞ ARASI KIZLARDA GÖRÜLÜR”

. Ebeveynler çocuklarında skolyoz olduğunu nasıl anlayabilirler?
“Skolyoz birçok hastalığa bağlı olabilir. En sık görülen skolyoz tipi 10-16 yaş arasındaki kızlarda görülen adölesan idiopatik skolyozdur. Böyle bir tanım aileler için kolaylaştırıcı olabilir. Normalde ise 10 ila 16 yaş arası dönem, çocukların özellikle de kız çocuklarının hızlı büyüme dönemidir. Bu dönemde oluşan skolyozun belli başlı bulguları şöyledir:

. Sırtta belirgin bir kamburluğun ortaya çıkması,

. Sırtın iki yarısında bir asimetri olması,

. Sırtın bir yanının kabarması,

. Omuzlarda yükseklik farkı

. Bel kıvrımında bir tarafın dolgun bir tarafın daha oyuk olması.”

“SKOLYOZ YAŞAM KALİTESİNİ CİDDİ ANLAMDA BOZABİLİR”

. Skolyoz ilerleyen zaman içerisinde ne tür yakınmalara yol açar?
“Skolyoz, her 100 kız çocuğunun üç tanesinde görülen bir hastalıktır. Ancak bunların yüzde 80’inde skolyoz hastalığının farkına varılmamaktadır. Bu yüzdedekiler küçük dereceli eğriliklere sahiptir. Yüzde 20’lik kısımdaki hastalarda ise tedaviye gereksinim duyan, ilerleyici seyreden ve büyümenin durmasından sonra yer çekiminin etkisi ile sinsice ilerlemeye devam eden bir skolyoz görülür. Bu ilerleyiş belli bir seviyeye ulaştığında da kalp ve akciğerlerde sorunlar, ciddi sırt ve bel ağrıları oluşur. Bunlar kişinin günlük yaşantısındaki aktivitelerini ciddi derecede kısıtlar. Skolyozun yaşına bağlı olarak, örneğin 0 ila 3 yaşlarındaki bir hasta tedavi edilmezse hastalık tehlikeli boyutlara ulaşıp, kişinin yaşam süresini kısaltabilir. 10-16 yaş arası çocuk ve ergenlerde görülen skolyozlar yaşam süresini etkilemez ama yaşam kalitesini ciddi anlamda bozabilir.”

Prof. Dr. Ahmet Alanay

Prof. Dr. Ahmet Alanay

‘‘SIRT EĞRİLİĞİ 50 DERECENİN ÜZERİNDEYSE AMELİYAT ÖNERİLİR’’

. Skolyoz hastalığının derecesine göre tedavi şekli ve süreci değişir mi? Ne tür tedavi seçenekleri vardır? Hangi tür vakalara ameliyat önerirsiniz?
“Skolyozun büyüyen, henüz ergenliğini tamamlamamış çocuklarda şablon tedavi yöntemi, eğrilik 0 ila 25 derece arasında ise genellikle izlem şeklindedir. Çünkü bunlar hiç ilerlemeyebilir. 25-40 derece arasındaki eğrilikte korse, 40 derece üzerinde ise cerrahi tedavi uygulanır. Büyümesini tamamlamış, henüz yeni genç kız olmuş hastalarda bazen bu 40 derece 45-50 dereceye kadar çekilebilir. Büyümenin sonunda, özellikle sırt eğriliği 50 derecenin üzerine çıkan hastalara mutlaka ameliyat önerilir. Çünkü 50 derece üstü eğrilikler her sene mutlaka 1-2 derece artarak ilerleyecektir.”

. Klasik ameliyat yöntemi nedir?
“Standart tedavi önden veya çoğunlukla sırttan yapılan ameliyatlardır. Skolyoz tedavisindeki standart ameliyat, eğrilik içindeki omurların vidalar ve çubuklarla düzeltilerek birbirine yapıştırılmasıdır. Bu işleme füzyon denir. Bu bölgedeki hareket, yapılan işlemle yok edilerek eğriliğin ilerlemesi durdurulur.  Dolayısıyla skolyozun hayati tehlike oluşturması önlenir.”

SKOLYOZ CERRAHİSİNDE NÖROMONİTÖRİZASYON

. Skolyoz cerrahisinde günümüzde ne gibi gelişmeler var?
“Skolyoz cerrahisi eskiden korkulan, özellikle felç riski ve aşırı kanama gibi durumlarda hayati risk taşıyabilen ameliyatlardı. Son yıllarda emniyetlilik çok ön planda olmaya başladı. Kullanılan özel masa, cihazlar ve bazı ilaçlar sayesinde kanama minimuma indirildi. Nöromonitörizasyonlar sayesinde felç riski son derece azaltıldı. Ayrıca hastalar artık ameliyattan üç-dört gün sonra taburcu edilmektedir. Hasta iki-üç hafta içinde okula gidebilir. Eskiden ciddi anlamda aktivite kısıtlaması verilirken, yapılan ameliyatın uzunluğuna bağlı olarak bazen aktivite kısıtlamasına gerek kalmamaktadır. Bazen de bir yıl boyunca kontrollü aktivite kısıtlaması verilerek hastalar gönderilir. Ayrıca skolyozdaki standart tedavi olan omurların birleştirilmesinden de yavaş yavaş kaçınılmaktadır. Ameliyatlar mümkün olduğunca az seviye dondurularak yapılmaktadır. Çünkü deformitenin karakteri artık daha iyi anlaşılmaktadır.   Asıl önemli yenilik füzyon işlemi yapılmadan, omurgadaki hareketlilik bozulmadan, skolyozun kontrol edilebilmesidir. Bu işlem de yine bir cerrahi yöntemle yapılır. Arkadan değil önden ve kapalı, belli noktalardan küçük kesitlerle girilerek yapılan, öne konulan vidaların bir bant veya iple birleştirilmesi tekniğidir. Bu ameliyat şuanda kısıtlı sayıdaki skolyoz hastalarına uygulanmaktadır. Sadece sırtta eğriliği olan ve hala büyüme potansiyeli olan çocuklara yapılır. Kifozunun olmaması gerekir. Bel eğriliğine bu cerrahi müdahale uygulanamaz.

Eğriliğin dış bükey tarafından torakoskopi denilen yöntemlerle omurlara vidalar yerleştirilir. Bu vidaların birbirine bir iple birleştirilmesi sağlanır. Bu ipler gerilerek skolyoz bir miktar düzeltilir. Bundan sonra süreç zamana bırakılarak büyüme yönlendirilir. Zaman içerisinde iç bükey taraf büyürken, diğer tarafın büyümesine ip izin vermez. Bunun en büyük avantajı, düzelme sağlandıktan sonra kullanılan ipin hiçbir şekilde hareketi kısıtlamamasıdır. Buna da füzyonsuz, omurları dondurmadan, sadece iple birleştirilerek yapılan yöntem denir. İp ile veya bant ile germe adı da verilebilir. Bu vücutta eriyebilen bir ip değildir; vücutta eğrilik düzeldikten sonra gevşeyen bir yapıya sahiptir. Zaten bu sayede skolyoz tedavi edildikten sonra ip hareketi kısıtlamaz. İp vücuda tamamen uyumlu olduğu için, işlem sonunda ipin çıkarılması gerekmez.”

SIRT VE BELDEKİ EĞRİLİK DERECESİNİN ÖNEMİ

. “Çocuğun henüz gelişimini tamamlamamış, büyümeye devam ediyor olması gerekiyor” dediniz. Başka bir kriter ise eğriliğin sadece sırtta veya belde çok hafif olması idi. Böyle bir vakada bu işlem ne kadar süre alıyor?
“Bu ameliyatın bir alt sınırı vardır. Çok küçük çocuklarda büyüme tahmin edilemediği için bu işlem uygulanamaz. Bu sefer eğriliği tersine çevirme tehlikesi olur. Şuanda bu ameliyat 10 yaş üzeri büyüme potansiyeli olan çocuklarda yapılmaktadır. Bunlarda ergenliğin sonuna kadar, 13-14 yaşına kadar beklenir. Bu sırada korse kullanılmaz ve ameliyattan sonra üç gün içinde taburcu edilir. Bu hastalara hiçbir aktivite kısıtlaması verilmez. Hastalık bir-iki sene içerisinde düzelebildiği kadar düzelir. Bazen sıfır bazen de 10-15 derecelik çok hafif bir eğrilik kalır. Bu, hastanın yaşantısına hiçbir zararı olmayan bir eğriliktir.”

“SKOLYOZUN TEDAVİSİ İÇİN BİR HAFTA AYIRMAK YETERLİ”

. Özellikle yurtdışından gelecek olan hastalar için ne kadar zamanda tedavi mümkün?
“Ortalama skolyoz için iki gün önceden gelip, ameliyata hazırlanmaları yeterlidir. Ameliyattan sonra da ortalama dört gün içinde hasta taburcu edilir. Dördüncü gün veya ertesi gün rahatça uçakla seyahat edebilir. Toplam bir hafta ayırmaları bütün ameliyatın yapılması ve hazırlık süresi için yeterlidir.”

. “Nöromonitörizasyon yaptığımız için çok daha güvenli” dediniz. Nöromonitörizasyon nedir?
“Ameliyat sırasında olabilecek en önemli komplikasyon sinirlerin zarar görmesidir. Bu, vidaları yerleştirirken yanlışlıkla omuriliği yaralamak şeklinde olabilir. Omurgayı düzeltirken omurilik de beraberinde uzadığı için omurilik bunu tolere edemediğinde hastanın felç riski oluşabilir. Bu eskiden, hasta ameliyat sırasında uyandırılıp ‘Ayaklarını oynat’ denilerek kontrol edilirdi. İşlemin başında bir aksilik olduğunda ise o zamana kadar çok geç kalınırdı. Bugün nöromonitörizasyon denilen sinir iletimini ölçen cihazla ameliyat sırasında sinirlerle ilgili bir problem olduğunda anında uyarılıyoruz. Dolayısıyla bu hareketi geri döndürebiliyoruz ya da buna ne sebep olduysa direkt düzeltme şansı olur. Bu şekilde felç oranları oldukça düşmüştür.”

MANYETİK KONTROLLÜ ÇUBUKLAR

. Manyetik kontrollü çubuklar nedir ve hangi yöntemde uygulanır?
“Bunlar çok küçük çocukların skolyoz tedavisinde uygulanır. Özellikle de sıfır ila 10 yaş arasına altın standart füzyonu yapmak iyi değildir. Çocuğun büyümesi, akciğerlerinin ve omurilik kanalının gelişmesi engellenir. Bu nedenle füzyon dışında alternatif bir yöntemin uygulanması gerekir. Bunun için önceden en klasik yöntem uygulanırdı. Çocuğun sırtına içeriden birbirine bağlı çubuklar yerleştirilir, bu çubuklar da altı ayda bir, ameliyatla uzatılarak yavaş yavaş skolyoz düzeltilirdi. Böylelikle büyüme sağlanırdı. Ama her altı ayda bir ameliyat yapmayı gerektiren bir yöntemdi. Manyetik çubuklar çıktıktan sonra çocukların içine yine bu manyetik çubuklar yerleştirilip eğrilik kontrol altına alınır. Altı ayda bir ameliyata gerek kalmadan, iki ayda bir uzaktan kumandası ile çubuk içeriden uzatılır. Poliklinik şartlarında bir dakika sürer. Ağrı ve acı olmadan çubuk yavaş yavaş uzatılarak eğrilik kontrol edilir.”


İçeriği Paylaşın