Sosyal Medya Diş Estetiğine Talebi Artırdı

Sosyal medyada yapılan paylaşımların etkisiyle diş estetiğine olan talep son yıllarda arttı buna bağlı olarak diş hekimi istihdamı da öne çıktı.

Sosyal Medya Diş Estetiğine Talebi Artırdı

Bizi Takip Et


Ağız ve diş sağlığının kötü olması, kalp hastalıkları, diyabet, solunum yolu enfeksiyonları gibi çeşitli sistemik hastalıkların riskini artırabiliyor. Diş problemlerinin tedavi edilmemesi, bu hastalıkların seyrini olumsuz etkiliyor. Diş sağlığının günden güne önem kazanmasının arkasında genel sağlıkla bağlantısı, diş çürüklerinin ve dişeti hastalıklarının önlenmesi, estetik ve psikolojik etkileri, teknolojideki ilerlemeler ve farkındalık artışı gibi önemli nedenler bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yumuşhan Günay, üniversite tercih döneminde diş hekimliği mesleğiyle ilgili önemli bilgiler verdi.

Diş hekimi olabilmek için izlenmesi gereken yol haritasını anlatan Günay, “Diş hekimliği fakültesinden mezun olan bir kişinin, kendi muayenehanesini açabilmesi için 2-3 yıl deneyim kazanması gerekir. Bu süre, diş hekiminin uzmanlık eğitimi almak isteyip istememesine bağlı olarak değişebilir. Uzmanlık eğitimi almak isteyen diş hekimleri, 3-5 yıl süren bir eğitim programına katılır. Bu eğitim programını tamamladıktan sonra, diş hekimleri uzmanlık alanı ile ilgili bir muayenehane açabilirler.” dedi. 

DİŞ HEKİMİ OLMANIN YOL HARİTASI…

Diş hekimliği fakültesinden mezun olan bir kişinin, kendi muayenehanesini açabilmek için pratiğini geliştirmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Yumuşhan Günay, bunun için izlenmesi gereken adımları şöyle sıraladı:

- Diş hekimliği fakültesindeyken, klinik staj programlarına katılın. Bu programlar, diş hekimlerine, gerçek hastalara tedavi uygulama fırsatı verir.

- Diş hekimliği fakültesinden mezun olduktan sonra, bir diş hekiminin yanında asistan olarak çalışın. Bu deneyim, diş hekimlerine, klinik ortamda çalışmayı ve hastalarla iletişim kurmayı öğretir.

- Diş hekimliği alanındaki güncel gelişmeleri takip edin. Bu, diş hekimlerine, yeni tedavi yöntemlerini öğrenme ve hastalarına daha iyi hizmet sunma fırsatı verir.

- Diş hekimliği alanındaki mesleki kuruluşlara üye olun. Bu kuruluşlar, diş hekimlerine, mesleki bilgi ve deneyimlerini paylaşma fırsatı verir.

Bu adımları izleyerek, diş hekimliği fakültesinden mezun olan bir kişi, kendi muayenehanesini açabilmek için gereken deneyim ve beceriye sahip olabilir.

DİŞ HEKİMLERİ İÇİN KARİYER ÇEŞİTLENDİ 

Yeni teknolojilerin hayatımıza girmesi sayesinde diş hekimliğinde iş verimliliğinin arttığına işaret eden Günay, “Dijital röntgen, intraoral tarayıcılar ve bilgisayar destekli tasarım ve üretim (CAD/CAM) sistemleri gibi teknolojiler sayesinde diş hekimleri daha hızlı ve hassas teşhisler yapabiliyor, tedavi planlarını oluşturabiliyor ve diş protezlerini üretebiliyorlar. Bu durum tedavi süreçlerini hızlandırıyor, tedavi başarı oranlarını artırıyor ve hastaların memnuniyetini yükseltiyor.” dedi.

Yeni teknolojilerin, diş hekimliği alanında uzmanlık alanlarının sayısını artırdığını belirten Prof. Dr. Yumuşhan Günay, dijital diş hekimliği, diş implantları, dental estetik, uyku apnesi tedavisi gibi farklı uzmanlık alanları ortaya çıktığını ve bu sayede diş hekimleri için kariyer olanaklarının çeşitlendirildiğini söyledi.

Diş hekimliği fakültesinden mezun olanların, farklı bölümlerde çalışma imkanlarına sahip olduğunu belirten Günay, bu alanları, Özel Diş Klinikleri ve Muayenehaneler, Kamu Sağlık Kurumları, Üniversiteler ve Eğitim Kurumları,  Diş Hastaneleri, kanal tedavisi ve diş sinirleri ile ilgili karmaşık tedavileri gerçekleştiren Endodonti Uzmanlığı, çocuklara yönelik diş tedavisi ve çocuk diş hekimliği imkânı sunan Pedodonti Uzmanlığı, dişlerin ve çenelerin düzeltilmesi ve düzenlenmesi konusunda çalışan Ortodonti Uzmanlığı, diş çekimi, implant cerrahisi, çene düzeltme gibi cerrahi prosedürleri gerçekleştiren Ağız ve Çene Cerrahisi, diş sağlığı için kullanılan malzemelerin veya ilaçların satış ve pazarlama alanı ve ilaç şirketleri olarak sıraladı. 

Prof. Dr. Yumuşhan Günay, mezunların uzmanlık programlarına katılarak, belirli bir alanda derinlemesine bilgi ve deneyim kazanabileceğini vurguladı. 

SOSYAL MEDYA DİŞ ESTETİĞİNE TALEP YARATIYOR

Güzellik ve estetikle ilgili içeriklerin yaygın olarak paylaşıldığı sosyal medyada, estetik diş uygulamaları, diş beyazlatma, diş düzeltilmesi gibi konularla ilgili görseller ve videolar paylaşılmasıyla kullanıcıların estetik bilincinin arttığını ve diş estetiği ile ilgili talebin çoğaldığını söyleyen Prof. Dr. Yumuşhan Günay, “Sosyal medyanın diş estetiği konusunda büyük bir talep yaratıyor ve sayede diş estetiği alanına ve istihdama önemli katkı sağlıyor.” dedi. 

Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin eğitim programı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yumuşhan Günay, “Program 5 yıl sürelidir. Temel bilimler, klinik bilimler ve klinik uygulamalar olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Birinci sınıfta görsel eğitim ve manipülasyonu geliştirmek, estetik ve form algısını eğitmek amacı ile temel sanat eğitimi verilir. Temel bilimler bölümünde, anatomi, fizyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, patoloji, farmakoloji, endokrinoloji, immünoloji, genetik gibi dersler tıp fakültesi öğrencileri ile beraber verilmektedir. Klinik bilimler bölümünde, diş hastalıkları, diş eti hastalıkları, endodonti, protetik diş tedavisi, periodontoloji, pedodonti, ortodonti, oral cerrahi, ağız, diş ve çene radyolojisi gibi dersler verilir. Klinik uygulamalar bölümünde ise öğrenciler, klinik ortamda hastalara tedavi uygulamaktadır. Dördüncü sınıfta robotik ve dijital diş hekimliği dersi ve beşinci sınıfta da toplam 60 saatlik düşünme felsefesi ve etik dersi vardır.” diye konuştu. 

“ETİK BİRER DİŞ HEKİMİ OLARAK YETİŞMELERİNİ AMAÇLIYORUZ”

Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi eğitim programının, Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikleri Çerçevesine (TYYÇ) uygun olarak tasarlandığını ifade eden Günay, “Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Türkiye'nin en iyi diş hekimliği fakültelerinden biridir. Fakültemiz, modern altyapısı, deneyimli öğretim kadrosu ve öğrenci odaklı eğitim anlayışı ile öne çıkmaktadır. Öğrencilerimizin, ağız ve diş sağlığı alanında bilgili, becerikli ve etik birer diş hekimi olarak yetişmelerini amaçlıyoruz” dedi. 

Fakültede, 14bin m2 kapalı alana sahip binada 8 adet klinik bulunduğunu belirten Günay, “Klinikler, her türlü diş hekimliği tedavisi için gerekli ekipman ve cihazlarla donatılmıştır. Öğrenciler, kliniklerde, deneyimli öğretim üyeleri ve asistanlar eşliğinde hastalara tedavi uygularlar. Öğrencilere uygulama olanağı sunmak için ayrıca, 1 adet diş tedavisi simulasyon laboratuvarı, 1 adet preklinik laboratuvarı ve 1 adet estetik ve form laboratuvarımız bulunuyor. Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğrencilerine uygulama olanağı sunmak için ayrıca klinik staj programları düzenliyoruz. Staj programları, öğrencilerin farklı kliniklerde farklı uzmanlık alanlarında uygulama yapmalarını sağlayarak mesleki deneyim kazandırıyor ve mezuniyet sonrasında iş bulma şanslarını artırıyor.” diye konuştu.

DİŞ HASTANESİNDE PRATİK YAPMA İMKANI ÖĞRENCİLERİN DAHA YETKİN OLMALARINI SAĞLAR

Diş hekimliği fakültesi olanaklarının yanı sıra geleceğin diş hekimlerinin daha iyi hazırlanabilmeleri için Üsküdar Diş Hastanesi’nin de hem öğrencilerin hem de halkın hizmetine açıldığını dile getiren Günay, “Öğrencilerimizin başarıları ve gelecekteki meslek hayatları için en önemli avantajlardan biri, diş hastanesi olanaklarımız ve burada sağladığımız pratik imkanlardır. Diş hastanesi ile koordineli bir eğitim, öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratik uygulamalarla birleştirme fırsatı sunar. Bu, öğrencilerimizin mesleki becerilerini ve güvenini artırırken, aynı zamanda gerçek hastalar üzerinde deneyim kazanmalarını sağlar. Pratik yapma imkanı, mesleğin temel becerilerini gerçek dünya deneyimiyle öğrenme şansı sunar ve mezuniyet sonrasında daha hazır ve yetkin diş hekimleri olmalarına katkı sağlar.” açıklamasını yaptı.

“DİJİTALLEŞME VE YAPAY ZEKÂ DAHA GERÇEKÇİ VE İNTERAKTİF BİR ÖĞRENME DENEYİMİ SUNUYOR”

Günay, dijitalleşme ve yapay zekâ teknolojilerinin öğrencilere daha gerçekçi ve interaktif bir öğrenme deneyimi sunduğunu, öğrencilerin farklı klinik durumlardan oluşan bir veri tabanına erişmelerini sağladığını ifade ederek, “Diş hekimleri ise bu teknolojiler sayesinde hastalarının ağız ve diş sağlığını daha hızlı ve kolay bir şekilde teşhis edebilir, hastalarına daha doğru ve etkili tedaviler sunabilirler. Hastalarının tedavi sürecini daha rahat ve konforlu hale getirebilir ve tedavi maliyetlerini düşürebilirler.”


İçeriği Paylaşın