Stres Multiple Skleroz Ataklarını Tetikleyebilir

Stres Multiple Skleroz Ataklarını Tetikleyebilir

Stres Multiple Skleroz Ataklarını Tetikleyebilir

Bizi Takip Et


Son yıllarda sıkça görülmeye başlanan ve daha çok genç kadınları çalışma çağında yakalayan MS yani Multiple Skleroz hastalığı, stres ve depresyon sonrası ortaya çıkabiliyor.  MS, hastaların çoğu zaman gereksiz yere sosyal hayattan kopmalarına neden olabilirken, bu durum atakların sayısını ve şiddetini de arttırabiliyor. “25 Mayıs Dünya MS günü” öncesinde, Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, MS hastalığı ile ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

MS FARKLI BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKABİLİYOR

MS hastalığının neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Bağışıklık sistemi, nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, beyni ve omuriliği yani merkezi sinir sistemini düşman olarak algılamaktadır. Bağışıklık sisteminin sinir sistemine saldırmasıyla ortaya çıkan iltihabi reaksiyonlar, beyinde kalıcı izler yani nedbe dokuları oluşturmaktadır. Yaşanan iltihabi reaksiyonun süresi ve şiddetine göre beyinde oluşan “plak” adı verilen kalıcı izlerin boyutu değişmektedir. Genellikle ataklar halinde ilerleyen MS hastalığı, sinir sisteminin hasar gördüğü bölgeye göre kişide farklı şiddet, sıklık ve bulgularla ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle her MS hastasının hikayesi birbirinden farklı gelişebilmektedir.

MS ANNELİK PLANLARINIZI ERTELEMESİN

MS hastalarının mesleklerini bırakmalarına ya da aktif yaşamdan kopmalarına gerek bulunmamaktadır. Yalnızca ağır işlerden kaçınılabilir. Bunun yanında MS hastalığı çocuk sahibi olmaya engel olmadığı için bu planlar ertelenmemelidir. Tam tersi aktif MS hastası kadınlarda gebelik döneminde hastalık yatışmaktadır. Ancak doğumun ardından ataklar tekrar ortaya çıkabileceği için annenin yakın takibe alınması önemlidir.

BELİRTİLERİN SÜRESİ ÖNEMLİ

MS,  çeşitli duyularda algılama problemleri, geçici felç ve güç kaybı, anormal kas spazmları ve hareket problemleri, denge zorlukları, konuşma ve görme bozuklukları, yutmada zorluk, aşırı yorgunluk,  çeşitli ağrılar, depresyon gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Günler içinde ilerleyen ve belli bir süre sonra en yüksek seviyeye çıkan belirtiler bir süre sonra düzelmektedir. 24 saatte ya da daha kısa sürede sona eren sorunlar çoğu zaman MS hastalığının belirtisi değildir.

MS HASTALARI İÇİN FİZİKSEL AKTİVİTELER ÇOK ÖNEMLİ

Yoğun stresin, MS atakları ve bağışıklık sistemiyle yakından ilişkili olduğu bilinmektedir. Ailelerin MS hastalarını engelli gibi görüp sürekli gözlem altında tutmaları, hareketlerini kısıtlamaları, stresi arttırıp hastalığı şiddetlendirebilmektedir. MS hastalarının sosyal hayatlarına devam etmesi, özellikle spor aktivitelerinde bulunması hastalığın seyrini çok olumlu olarak etkilemektedir.

ATAKLARA AŞI ÖNLEMİ

MS hastalarının atak geçirdiğini hissettiği dönemde vakit kaybetmeden doktora gitmesi tedavinin ilk adımıdır. Atakların başladığını gösterecek olan beyin ve omurilik MR’larının çekilmesi, beyin omurilik sıvısından örnek alınarak yapılan testler ve elektro fizyolojik testler tedavi planlaması için belirleyici olmaktadır. Beyinde belirlenen plakların sayısı hastalığın seyrini ve ağırlığını göstermektedir. Ataklar sırasında kortizon tedavisi uygulanabilir. Sık atak geçiren hastalarda ise ataklardan koruyucu tedaviler uygulanmaktadır. Bu tedaviler ataklar sonrasında yaşanabilecek engelli kalma ihtimallini de azaltmaktadır. Bununla birlikte kronik MS hastası olma ihtimali bulunmayan, tek atak geçiren hastalarda, bağışıklık sistemini baskılayan MS atak koruma tedavileri uygulanması önerilmez. Günümüzde sürekli ilerleyen yani MS hastalığının az görülen ağır tipleri içinde artık tedavi seçenekleri vardır. Ancak bağışıklık sistemini baskılayan bu tedavilerin yakın kontrol altında olan ve deneyimli merkezlerce seçilmiş hastalara uygulanması gerekmektedir.

Hastalık doğru tedavi ve yaşam tarzı düzenlemeleri ile kontrol altına alınabiliyor.

MS hastalığına karşı;

  • Aşırı yorgunluklardan kaçının
  • Sağlıklı beslenin
  • Sigara içmeyin
  • Günlük yürüyüş ve egzersizler yapın
  • Bazı hastalarda mevcut şikayetlerin daha fazla hissedilmesine neden olabilecek hamam, sauna gibi sıcak ortamlar yerine ılık suda duş almayı tercih edin
  • Depresyon yaratabilecek olay ve ortamlardan kaçının

İçeriği Paylaşın