Tekrarlayan Düşükler ve Tüp Bebek
Tekrarlayan Düşükler ve Tüp Bebek
Bizi Takip Et
Tekrarlayan düşük hangi durumlara denir? Tekrarlayan düşükler neden kaynaklanır? Hangi nedenler düşük yapmaya neden olur? Tekrarlayan düşüklerde ne tür belirtiler ortaya çıkar? Hangi durumlarda anne adaylarının doktorlarıyla iletişim kurmaları gerekir? Altta yatan nedene göre sonrasında ne gibi tedaviler yapılır? Pre-implantasyon gebelik tanısı testi nedir? Grip kadınlarda düşüğe neden olan bir durum mudur? İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi Direktörü Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar tekrarlayan düşükler ve düşüklerin tedavisi hakkındaki soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.
. Tekrarlayan düşük hangi durumlara denir?
“Terminoloji olarak üç kere üst üste düşük yapan bir kadın tekrarlayan düşüğe sahiptir. Hiçbir hekim ve hasta düşük yapmak istemez. Bir de bu gebelik seneler sonra uğraşıldıktan sonra elde edilmişse, düşük yapmak aile üzerinde büyük bir travma yaratır. Bu durum hekimi de çok etkiler. Kişi gebe kaldıktan sonra bebeğini kaybederse her şey hem hasta hem de hekim için başa sarar. Dolayısıyla düşük istenmeyen bir durumdur. Eğer bir hasta düşük yapıyorsa o hasta her zaman şüphe ile karşılanır. ‘Bu hasta bir daha düşük yapar mı? Düşük yapması için bir sebep var mı?’ diye düşünülür ve sanki üç kere düşük yapmış gibi durumun sebebi araştırılır. Bir daha olmasın diye önlem almaya çalışılır.”
‘‘BÜYÜK TRAVMALAR DÜŞÜK SEBEBİDİR’’
. Tekrarlayan düşükler neden kaynaklanır?
“Bir şeye canın sıkılması ya da banyoda kayma düşük nedeni olabilir. Çok büyük travmalar örneğin trafik kazaları düşük sebebidir. Büyük gebeliklerde risk daha fazladır. Çünkü büyük gebelikler dışa doğru büyüdüğünden karna gelen travmalar da gebeliğin gidişatını etkileyebilir. Hatta hayati problemlere dahi yol açabilir. Küçük gebeliklerde bebek daha karna çıkmamıştır. Pelvis denilen leğen kemiğinin içindedir. Dolayısıyla karna gelen travma bebeği etkilemez. İlk üç ay bebek korunaklı bir haldedir. Düşüğün iki temel nedeni vardır; düşük ya bebeği büyüten rahimle ilgilidir ya da oraya gelen tohumdan kaynaklanır. Düşüğe yol açan temel durumlar anneye ve rahme ait nedenler ile bebeğe ait sebeplerden oluşur.”
‘‘DÜŞÜKLERİN YÜZDE 55 NEDENİ, BEBEĞİN SAĞLIKLI GELİŞMEMESİDİR’’
. Hangi nedenler düşük yapmaya neden olur?
“Bebeğe ait nedenlerin başında, bebeğin genetik problemleri gelir. Bir kadın ister tedavi ile ister kendi kendine gebe kalmış olsun, oluşan düşüklerin yüzde 55’inde neden, bebeğin sağlıklı gelişmemesidir. Yumurta ve spermin birleşmesinden bir hücre oluşur. O hücre sonra bölünmeye başlar. Hücre sağlıklı bölünürse ve sağlıklı bir bebek oluşursa o bebek doğar. Ama her zaman her şey yolunda gitmeyebilir. Bazen oluşum sırasında, kadının kullandığı bir ilaçtan ya da geçirdiği bir gripten, ateşinin 40 dereceye çıkmasından ve travma geçirmesinden dolayı bölünme bozulabilir. Bölünme bozulmaya başlandıktan sonra ise hatalı bir canlı oluşur. Hatalı bir canlıyı da vücut atar. Bu aslında işe gelen bir durumdur. Çünkü büyüdüğünde canlının sonradan sağlıklı olmadığı görülür ve sağlıksız bir canlıyı doğurmayı kimse istemeyecektir. Daha çok ilgilendiğimiz, kadının ve bebeğin tekrar tekrar düşmesini engelleyecek problemlerdir. Erkekten ya da rahmin etrafında miyom, polip, kist, rahmin şekil bozukluğu gibi kadından kaynaklanan problemlerden oluşan düşükler önlenebilir. Aslında tekrarlayan düşükler içerisinde problem bilindiği sürece çaresini bulunup çözülebilir.”
‘‘KANAMA DÜŞÜK BELİRTİSİ DEĞİLDİR’’
. Tekrarlayan düşüklerde ne tür belirtiler ortaya çıkar? Hangi durumlarda anne adaylarının doktorlarıyla iletişim kurmaları gerekir?
“Kanama, düşük tehlikesi olarak görülür ama kanaması olanların çok azı düşük yapar. Kanama bir belirti değildir. Asıl belirti, bebek ultrasonla takip edilirken, ilk gebe kalındığı andan itibaren bebeğin büyümesinin yavaş olması, gelişiminin durması ya da kalp atışlarının durması sırasında görülür. Belirtiler içerisinde ilk önce bebeğin büyümesi yavaşlar, kalp atışı durur. Bebeğin kalp atışı durduktan sonra vücuttaki hormonlar gebelik öncesi durumuna doğru dönmeye başlar. Sonrasında ise vücut bebeği atar. Ama genellikle çiftler çok sıkı takipte olmadıkları için, özellikle kendi kendine hamile kalanlar, doktora gittiklerinde bebeğin kalp atışlarının olmadığını öğrenirler. Ya da kanama olduğunda doktora gittiklerinde bebeğin zaten ölmüş olduğunu ve düştüğünü öğrenirler. Sonrasında ise kürtaj olurlar.
Eğer bir bebek büyümemişse bu bebeğin neden büyümediğini anlamak gerekir. Genellikle yapılan en büyük hata ultrasonla bakıldığında bebeğin orda olduğunun görülmesi ve bebeğin büyümemiş, kalp atışının durmuş olması durumunda bebeği kürtajla almaktır. Bebeği kürtajla alıp patolojiye yollamanın bir anlamı yoktur. Doğru olan, alınan dokuyu genetik incelemeye yollamaktır. Eğer bebek genetik problemli çıkarsa, annenin rahminin bebeği büyütememesi ile bir sıkıntısı olmadığı anlaşılır. Ama genetik olarak tamamen sağlıklı bir bebeğin büyümediği görüldüyse, düşükten sonra annenin bunu neden büyütemediği üzerine gidilmelidir. Çoğu düşük, tedavi ile olan gebelik olduğundan her zaman genetik inceleme yapılmalıdır. Çünkü bu daha sonra yapılacak tedaviler için çok önemlidir.”
GENETİK PROBLEMLER
. Altta yatan nedene göre sonrasında ne gibi tedaviler yapılıyor?
“Alınan bebek incelemeye yollandıktan sonra bebeğin genetiği temiz çıkarsa, bebek sağlamdı ve anne bunu büyütemedi, denir. Annenin rahminde bir şekil bozukluğu var mı diye bakılır. Doğuştan ya da sonradan herhangi bir müdahale ile rahmin içinde bir yapışıklık olabilir. O yüzden rahim bebeği barındırmamıştır. Tüpteki bir problem de kadının düşük yapmasına neden olabilir. Rahmin içerisinde polip ya da rahmin içerisine doğru büyümüş bir miyom olabilir. Daha büyük düşüklerde rahim ağzı yetersizliği düşük nedenidir. Rahim ağzı bazen gebelik sırasında gevşer ve bunun ultrasonla farkına varılmazsa o bebek yavaş yavaş gevşeyen rahim ağzının içine doğru girer. Kadının dört aylıkken suyunun geldiği ve bebeğini kaybettiği görülür. Bu gibi problemlerin hemen hemen hepsinin çaresi vardır. Dolayısıyla ne yapılacağı bilinirse ona göre çözüm de bulunur. Çocuk tamamen genetik bir probleme sahipse down sendromlu olabilir. Ama bazı genetik problemlerde annenin ya da babanın kendi genetiğinden gelen ve bebeğe aktarılan genetik problemler söz konusudur. O zaman o genlerin bebeğe aktarılması tüp bebek ile engellenebilir. Çünkü tüp bebek hem bir hamile kalma hem de bebeğe giden hastalıkları önleyebilme yöntemidir.”
. Pre-implantasyon gebelik tanısı testi nedir?
“Birçok hastalığın oluşması pre-implantasyon gebelik tanısı testi ile önlenebilir. Kan hastalığı olan bir çocuğa, aynı doku grubundan o çocuğa uyacak bir çocuk doğurtup o çocuğun kemik iliğini, kök hücresini öteki çocuğa transfer edebilecek şekilde bir çocuk sahibi de yapılır. Tüp bebeğin tedavi edici özelliği de vardır. Normalde klasik yumurtlama tedavisi yapılır. Yumurtalar toplanır ve erkeğin spermi ile birleştirilip embriyolar oluşturulur. Embriyolar oluşturulduktan sonra 3. veya 5. günde o embriyolardan alınan bir hücre parçasında, çocuğun hangi hastalığı ya da hangi genetik problemi taşıdığı veya taşımadığı, sağlıklı olup olmadığı görülür. Dolayısıyla istenilen embriyo transfer edilebilir. İstenilen embriyo ile gebelik de elde edilir.”
‘‘DÜŞÜK YAPAN KADINLAR BİR DAHA HAMİLE KALMADAN DOKTORA BAŞVURMALI’’
. Düşük yapmış kadınlara neler söylemek istersiniz?
“Bir kadın düşük yaptığında, bir daha hamile kalmadan evvel mutlaka hekime başvurarak düşük tetkikleri yaptırmalıdır. Bir rahim filmi çektirerek rahminde, tüplerinde bir problem olup olmadığını, bebeği taşımasıyla ilgili herhangi bir sıkıntısının olup olmadığını bilmelidir. Kadın-erkek mutlaka genetik test yapılmalıdır. Eskiden üç düşük olmadan genetik test yapılmazdı. Ama bugün genetik testler basit ve ucuz olduğu için mutlaka genetiğe bakılmalıdır. Düşüklerin yüzde 55’inin sebebi genetik problemlerdir. Dolayısıyla genetik problemlerin bir kısmı da annenin ve babanın zaten taşıdığı problemlerdir. O problemler de çocuğa geçince kadın düşük yapar. Öyle bir durum varsa bir daha düşük yapmadan evvel mutlaka önlem alınmalıdır. Çünkü yaşanan her düşük, hem psikolojik bir travma hem de rahme bir travmadır. Düşüklerden sonra kadın bazen kürtaj olmak durumunda kalabilir. Bu sefer rahimde kalıcı problemler oluşabilir.”
. Tüp bebek tedavisindeki gelişmeler nelerdir?
“Tüp bebekte en büyük gelişme embriyoların dondurulup saklanmasıdır. Bugün uygulanan nitrifikasyon tekniği, tüp bebeğin başarısını çok arttırmıştır. Çünkü bize uygun olan zamanda, uygun olan embriyoyu rahim içerisine yerleştirme imkanı getirmiştir. Bu, kişinin gebe kalma şansını da arttırır; düşük yapma durumunu da azaltır.”
. Grip kadınlarda düşüğe neden olan bir durum mudur?
“Grip, tedavisi olmayan viral bir durumdur. Semptomatik tedavi yapılır. Gebe kalmadan grip aşısı yapılabilir. Ateş olursa ateş için ilaç kullanılması gerekir. C vitamini de alınmalıdır. En önemlisi ateşin olmasıdır. Yüksek ateş, embriyonun gelişimini bozabilir. Dolayısıyla grip, ateş açısından gebeliğin gelişimini etkileyebilir.”
İçeriği Paylaşın