Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığının Nedenleri ve Tedavileri

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığının Nedenleri ve Tedavileri

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığının Nedenleri ve Tedavileri

Bizi Takip Et


Tüp bebek başarısızlığı nedir? Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığının nedenleri nelerdir?Tekrarlayan başarısız tüp bebek tedavilerinde ne gibi seçenekler var? Tüm bu soruları Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Gurur Polat Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında uygulanan tedaviler nelerdir?
“Yapılan tüp bebeğin bir daha tutmaması olasıdır; fakat tekrarlayan gebelik olmaması varsa bunun altında bir sebebin yatması gerekir. Buna da bakılmalıdır. Son 3-4 yıla kadar sebepleri pek bilinemiyordu. Bunun çoğunun genetik olduğu, kromozomlara bağlı olduğu düşünülüyordu. Ailelerle de böyle söyleniyor hatta ‘keşke tutsaydı ama ikinci bir tüp bebekte ikinci bir şansı yakalayıp onu deneyebiliriz’ deniyordu. Ancak bugün elimizde artık bazı veriler ve testler var. Örneğin kadın vücudundaki beyaz küreler; bakterilerle, virüslerle, mikroplarla savaşmak için kanda dolanıp duruyorlar. Fakat bazen bu beyaz küreler rollerini biraz abartıp görevlerini şaşırırlar. Karşıda düşmanca tavır alırlar. Aslında bu mantıksız değildir. Çünkü embriyonun yarısı DNA yapısı, kromozom yapısı farklı olan babadan gelir. Onun için rahim içindeki özellikle beyaz küreler veya dolaşımdaki başka salgılar özellikle lenfositler embriyoyu düşman olarak algılayıp ona saldırırlar. Bir kere öyle bir şey var mı ona bakılır.

Op. Dr. Gurur Polat

BÜNYENİN KENDİ VÜCUDUNA DÜŞMANCA SALGI YAPMASI!

İkinci olarak düşmanca salgılara bakılır. Bu salgılara şu örnekler verilebilir: 15 yaşında genç bir delikanlıda romatoid artriti olmasının asıl nedeni insan bünyesinin kendi vücuduna karşı düşmanca salgılar yapmasıdır. Yani o gencin bünyesi eklemlerine karşı düşmanca salgı yapıyordur. Bazı guatrlar da yine bünyenin kendi tiroit bezine karşı yaptığı düşmanca salgılar sonunda ortaya çıkar. Kalp romatizması veya sistemik lupus da yine bu tür düşmanca saldırılara bağlıdır. Tüp bebekte ise; eğer anne bünyesinde kendi vücuduna karşı düşmanca salgılar varsa bu salgılar embriyoyu da vururlar. Çünkü TSH reseptörleri (tiroid hormon reseptörleri) embriyonun üstünde de vardır. Annenin tiroidine saldırdığı gibi aynı düşman salgı embriyoya da saldırır. Veya yine buna benzer antikor dediğimiz çeşitli savaşan salgılar var. Bunlar da embriyoya saldırdıklarında embriyonun yaşaması zorlaşır. Embriyo bu tehlikeyi atlatıp tutunmaya başlasa bile tutunduktan sonra derinleşmesi ve gittikçe büyümesi zorlaşır. Bu hastalarda erken düşük veya rahim içinde, karın içindeki ölümler daha sıklıkla görülür.

KANDA PIHTILAŞMAYA YATKINLIK OLMASI

Tekrarlayan gebeliksiz başarısızlık durumları varsa üçüncü olarak; anne adayındaki kanda pıhtılaşmaya yatkınlığa bakılır. Bunun da belli başlı testleri vardır. Bir kısmı genetiktir. Anne adayına bakılmasının nedeni, çok sınırlı bir alanda spermin gebelik olmasına ve olmamasına etkisinin olmasıdır. Eğer bir sperm yumurtayı dölleyip embriyoyu yapıyorsa ve embriyo da kaliteli bir embriyoysa bundan sonrası için embriyoyla rahim içi arasındaki ilişkiye bakılır. Eğer bir tutmama veya tutup sonradan kaybetme durumu varsa bu ikisi arasındaki iyimser ya da kötümser bir ilişkinin varlığından şüphelenilir. Anne kanında pıhtılaşmaya yatkınlık varsa zaten ileri yaşlarda kan sulandırıcı bazı hapları kullanması gerekebilir. Ama işin bizi etkileyen kısmı; rahimi besleyen kılcal damarlarda geçici darlıklar veya tıkanmalar olduğunda embriyonun beslenmesinde bozukluk yaratmasıdır. Ama bunun yanında ikinci bir etki de kan sulandırıcı iğnelerin bir miktar immüniteyi (vücut savunma sistemlerini) bastırmasıdır. O zaman kan sulandırıcı ilaçların tüp bebek tedavisine eklenmesi gerekir. Böylelikle bu riskler aşılabilir.’’


İçeriği Paylaşın