Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlıkları
Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlıkları
Bizi Takip Et
Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı nedir? Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında yaklaşım nasıl olmalıdır? İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ozan Özolcay Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.
DENEME SAYISI BAŞARIYI ETKİLER Mİ?
Tüp bebek tedavisinde ilk denemede başarı oranları nedir? Deneme sayısı arttıkça başarı oranı ne ölçüde değişir?
Öncelikle çiftler ilk denemede başarıya ulaşamazlarsa hemen umutsuzluğa kapılmamalıdır. Bu süreçte hastalara mutlaka neyle karşılaşacağını, şansının ne kadar olduğunu kısacası durumu abartmadan gerçekleri anlatmak gerekir. İlk denemede genellikle tutunabilmesi için çok iyi bir embriyo verilmesi gerekir. Ülkemizdeki yasalara göre 35 yaşın altındaki hastalara ilk iki denemede sadece bir tane embriyo transfer edilebiliyor. Tabi tek transfer şansı, iki embriyo transferine göre biraz daha az oluyor. Dolayısıyla tek embriyo verildiğinde ilk denemede 35 yaşın altındaki bir hastanın ortalama şansı yüzde 50’ler civarında olur.
TEKRARLAYAN TÜP BEBEK BAŞARISIZLIKLARINA YAKLAŞIM
Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan bir çifte yaklaşım nasıl olmalı?
40 yaşının altında üç defa tüp bebek denemesi yapılması ya da dört adet iyi kalitede embriyo yani bebek verildiği halde bir şekilde gebelik oluşmaması durumuna tekrarlayan implantasyon başarısızlığı ya da tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı denilir. Tabi bu durum ile karşılaşan çift hem ekonomik hem de psikolojik olarak yıkıma uğruyor. Ama çözülmesi imkânsız bir problem değildir. Ancak bu süreçten sonra hastaya artık standart bir tüp bebek uygulaması yapmamak gerekir. Hem kadını hem erkeği birtakım testlerle ayrıntılı incelemek gerekir. Bu yapılan testler ciddi bir maliyet gerektireceğinden sürecin en başında yapılmaz. Çünkü her tüp bebek süreci negatif sonuçlanmıyor. Çok ciddi bir oran gebelikle sonuçlandığı için ancak üç denemeden sonra başarısızlığa uğrayan hastalara uygulanıyor.
Bu durumda örneğin kadın hastada mutlaka tiroit ve şeker durumunu gözden geçirilmelidir. Çünkü bunlar sistemik hastalıkların işaretleri ve habercileridir. Eğer bunlar varsa hastada tüp bebek başarısızlığı olabilir. Bunun dışında iki faktör daha var; bir tanesi bebeğe ait faktörler, bir tanesi de rahime ait faktörlerdir. İncelemeyi detaylandırırken öncelikle çiftin mümkünse genetik testi istenir. Çünkü birtakım genetik hastalıklar da embriyolara geçip problem yaratabilir. Rahim filmiyle rahmin de incelenmesi gerekir. Tüplerde bir sıvı birikimi söz konusu mu, rahim içerisinde yer kaplayan polip ya da miyom dediğimiz lezyonları var mı bakılmalıdır. Bunun dışında erkeğin de sperm yapısına, spermde fragmantasyon DNA fragmantasyonu dediğimiz; yani DNA yapısında bozukluk var mı yok mu bakılmalıdır. Çünkü eğer spermde bir DNA bozukluğu varsa derinlemesine araştırılması gerekir. Birtakım yöntemlerle bu durum düzeltilebilir mi araştırılmalıdır. düzeltebilir miyiz? İlaçlarla ya da hastayı daha farklı bir yöntem ile daha sağlıklı bir sperm elde edebilme şansımız var mı diye aydınlatmamız gerekiyor.
PREMPLANTASYON GENETİK TANI
Başvurulan yöntemlerden biri Premplantasyon Genetik Tanı, bu yöntemi anlatır mısınız?
Tekrarlayan tüp başarısızlıklarında genetik problemler mutlaka araştırılır. Genellikle 2-3 denemeden sonra hem kadının hem de erkeğin genetik testi istenir. Örneğin DNA’nın kopuk bir parçasının ters yapışması gibi bir durum söz konusuysa sadece standart tüp bebek uygulaması önerilmemelidir. Embriyolar rahim içerisine konulmadan embriyolardan küçük bir parça alınır ve bunlarda bir problem var mı yok mu araştırılmalıdır. Bir ya da iki ay sonra sağlıklı görünen embriyolar seçilir ve transfer edilmelidir. Bazen de genetik testle araştırma yapılmasına rağmen bir şey bulunamayabiliyor.
Ama üç deneme negatif olduğunda hastalara şöyle bir öneride bulunabiliyoruz: Normalde genetik yapı olarak normal görünüyorsunuz, size verdiğimiz embriyolar da skorlama sistemi olarak iyi. Bunların daha detaylı olarak incelenmesini istiyorsanız bütün kromozomları tarayabilecek bir sistem var. Bu yöntemle bebeklerin iç yapısı dediğimiz kromozomal yapısını ortaya çıkartabiliyoruz. Çünkü bize göre çok sağlıklı gördüğümüz bir embriyo bile hastalık taşıyor olabilir. Dolayısıyla genetik tarama önerilebilir; fakat seçici bir grup için herkes için değildir.
TÜP BEBEKTE BAŞARI ŞANSINI ARTTIRAN YÖNTEMLER
Tıp teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak başka tüp bebekte başarı şansını arttıran ne gibi gelişmeler var?
Örneğin hastanın embriyosunu şu anda embriyoskop dediğimiz bir yöntemle takip edebiliyoruz. Nedir bu embriyoskop? Normalde hastanın sperm ve yumurtasını birleştirdikten sonra embriyoları embriyologlar her gün laboratuvarda dış ortama alarak mikroskop altında takip ediyorlar. Embriyoskopta ise bir kapalı kutu içerisinde 24 saat sürekli olarak kamerayla gözlenerek gelişimleri takip edilebiliyor. Kamera sayesinde embriyonun tüm gelişimi izlenebilir istenilen saatlere geri dönüp kontrol edilebilir. Premplantasyon genetik tanı da yine belirli grup hastalarda ciddi anlamda fayda sağlayabiliyor. Doğuştan gelen bir takım rahim şekil bozuklukları ya da daha sonra kazanılmış bir takım problemler olabiliyor. Bunların her birini görüp hastanın şansını ne kadar etkileyeceğini belirlemek ve hastaya anlatmak gerekiyor. Probleme yönelik doğru operasyon uygulanmalıdır. Gereksiz bir cerrahi uygulama hastaya zarar verebilir. Örneğin hastanın gereğinden fazla bir cerrahiye maruz kalması yumurtalıklarına zarar verebilir.
TÜP BEBEK TEDAVİSİ NE KADAR SÜRER?
Türkiye’ye tüp bebek tedavisi için gelmeyi düşünen çiftlere ne önereceksiniz? Bu ne kadar zaman alan bir süreçtir?
Hastalar çok sınırlı bir zaman dilimi için geleceklerinden dolayı 3-4 hafta gibi süre içerisinde her şeyi yapmak istiyorlar. Biz de onlara yardımcı olabilmek için bir takım testleri önceden yaptırmalarını istiyoruz. Mesela kadının rahim filmini isteyerek biraz zamandan kazanıyoruz. Erkeğin sperm sayımını mümkünse yaptırmalarını istiyoruz. Gebe kalma şansını olumsuz etkileyebilecek bir durum var mı yok mu diye bir takım kan testleri istiyoruz. Bu testler ellerinde olursa ciddi anlamda bir zamandan tasarruf ediyorlar. Sonuçlar uygunsa ilk adet dönemi ile birlikte de tedaviye başlayabiliyor ve 3 hafta gibi bir zaman içerisinde bütün tedaviler sağlanabiliyor.
İçeriği Paylaşın