Tüp Bebek Tedavisi Öncesi Hangi Testler İstenir?
İstanbul Tüp Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ozan Özolcay tüp bebek tedavisi öncesinde yapılacak testleri ve başarıyı artıracak yöntemler hakkında bilgiler verdi.
Bizi Takip Et
Tüp bebek tedavisi öncesinde yapılacak testleri ve başarıyı artıracak yöntemleri İstanbul Tüp
Bebek ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ozan Özolcay
anlattı.
. Tüp bebek tedavisi hangi çiftlere önerilir?
‘‘Tüp bebek tedavisi önerilmesi için birtakım ideal şartların oluşması gerekir. Örneğin iki ay önce
evlenmiş, kadının yaşı çok genç ve erkekte bilinen bir problem olmayan bir çifte tüp bebek önermek makul değildir. Bir yıldır evli olan, korumasız ve ortalama haftada 2-3 defa ilişki yaşadığı halde çocuk sahibi olamayan çiftler mutlaka bir üreme uzmanına gitmelidirler. Eğer kadının yaşı 35 yaşından büyükse evlilik süresini 6-8 ayla sınırlandırmakta fayda vardır. Çünkü yaşına bağlı olarak yumurtalık rezervinde sebebi bilinen birtakım azalmalar olabilir. Hastalar çoğunlukla stresli ve panikle geliyorlar. Hiçbir merkez çifti tüp bebeğe zorlamayacaktır. Ama fikir almakta, yöntem öğrenmekte mutlaka kendilerine büyük fayda sağlayacaklardır.’’
‘‘ERKEKTEN SPERM TESTİ İSTENİRKEN KADINA JİNEKOLOJİK MUAYENE YAPILIYOR’’
. Tüp bebek tedavisi öncesinde hangi testler uygulanır?
‘‘Tüp bebek tedavisi bir çift tedavisidir. Ülkemizde sanki kadına ait bir hastalıkmış gibi düşünülse de bu bir çift problemidir. Erkek ve kadın ayrı değerlendirilmelidir. Çünkü bazen erkekte bazen de kadında probleme rastlanır. Bazen de ikisinde birden problem olur. Erkekten sperm testi (spermiogram) istenir.
Sperm sayımında Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımladığı üç parametre vardır. Bunlar sperm sayısı, spermin hareketliliği ve spermin şeklidir. Eğer erkeğin yaptırdığı sperm testinde sıkıntı çıkarsa, bu dönemsel bir durum olabilir diye 3-4 hafta sonra spermiogram tekrar edilir. Kadın ise önce jinekolojik olarak muayene edilir.
Ultrasonografiyle rahimin durumuna, yumurtalıklarındaki yumurta sayısına ve bu sayının yaşı ile uyumuna bakılır. Çünkü bazen çok genç yaştaki bir kadında bile yumurtalık sayısı tahminimizin çok altında çıkar. Eğer böyle bir durum varsa ve o çift yeni evlenmişse ve ileride çocuk planlamışsa gittikleri uzmanın tavsiyesi ile tedaviyi biraz daha öne çekebilirler. Ayrıca çok genç yaştaki bir hastada çok ciddi az yumurta sayısı görülürse hasta öncelikle kanser tedavisi gördü mü, kemoterapi aldı mı, diye sorgulanır. Bazen de ailevi durum söz konusu olur. Örneğin annesi de 38 yaşında adetten kesilmiştir.
‘‘ANNE ADAYINDAN GENEL SAĞLIK DURUMUNU GÖSTEREN TESTLER DE İSTENİYOR’’
Tedavide bazen de birtakım kan testlerine ihtiyaç duyulur. Yumurtalık rezervini ortaya çıkarmak
için hastaya anti müllerian hormon testi (AMH testi) önerilir. Kadından ayrıca rahim filmi istenir.
Rahim filmi tüplerin açık olup olmadığını gösterir. Çünkü tüplerin kapalı olması bütün tedavi
sürecini değiştirecektir. Eğer tüplerde bir tıkanıklık varsa üstelik bu tıkanıklığa bağlı olarak o tüpün içerisinde sıvı birikimi söz konusuysa ve bu tespit edilemezse o hastaya tüp bebek yapıldığı halde hasta ya gebe kalamayacak ya da gebe kalsa da düşük ile sonuçlanacaktır. Bunun dışında bebeği anne adayı taşıyacağı için annenin genel sağlık durumu birtakım testlerle öğrenilir.
Özellikle şeker durumunu bilmek istiyoruz. Tiroit bezinin düzgün çalışıp çalışmadığını, son altı ay içerisinde birtakım mikrobik hastalıklar geçirip geçirmediğini ve pıhtılaşmaya yatkınlığının olup olmadığını gösteren testlerden istenir. Tüm test sonuçları toplandıktan sonra çift ikinci defa çağrılır. Herkeste farklı bir problem ortaya çıkabileceği için bu probleme dönük bir tedavi yapılır. Dolayısıyla günümüzde neredeyse tedaviyi bireyselleştirmiş durumdayız. Bazen basit bir ilaçla ya da hafif bir kilo vermeyle hastanın sorunu çözülebiliyor. Bazen de kendinde hiçbir problem olmadığını iddia eden hastada sperm sayısı çok düşük çıkabiliyor.’’
ÜREME SAĞLIĞINI ETKİLEYEN SORUNLAR
. Bu testler sonucunda kadın ve erkekte üreme sağlığını olumsuz etkileyebilecek hangi
sorunlar ortaya çıkabilir?
‘‘Eğer erkeğin sperm sayısı olması gerekenden çok düşük çıkarsa erkek bir üroloji uzmanına
yönlendirilir. Orada hastadan detaylandırılmış birtakım testler istenir. Mesela sperm sayısı
beklenenin çok altındaysa birtakım genetik hastalıklar taşıyor olabilir ve bunu çocuğuna aktarabilir. Bazen de cerrahi yöntemlerle erkeğin sperm sayısı normal yoldan çocuk sahibi olmasına yetecek miktara getirilebilir diye de bu test istenir. Kadında ise tüplerinde bir tıkanıklık saptanırsa bu çift normal yoldan çocuk sahibi olamayacaktır. Yumurtayı rahmin içerisine taşıyan organı tüpü olduğu için eşinin spermiyle kadının yumurtasının vücudun içerisinde bir araya gelme imkanı pek olmayacaktır. Bu hastalara da laparoskopi yöntemiyle ameliyat önerilir. Eğer cerrahi ile tüpü açılabilirse çifte altı ay ya da bir yıl normal yollardan çocuk sahibi olma şansı tanınır. Ancak tüpleri artık çalışmayacaksa mecburen tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olması gerektiği söylenir. Bazen de rahim içerisinde yer kaplayan birtakım miyom ya da polip gibi oluşumlar oluşur. Bunlar bebeğin gelişmesini engelleyecek büyüklüğe ulaşırlarsa embriyo oluşsa dahi rahim içerisine düştüğü zaman rahim yeteri kadar besleyemeyebilir. Dolayısıyla bu çiftin de çocuk sahibi olması zorlaşabilir. Tabii bu tür oluşumlar da yine birtakım ameliyatlarla ortadan kaldırılabilir.’’
STRES DE TÜP BEBEK TEDAVİSİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR!
. Peki, testlerde herhangi bir sorun saptanmazsa çifte ne öneriliyor?
‘‘Çiftlerin neredeyse yüzde 20’sinde testler normal çıkabiliyor. Fakat stres gibi bazı yan faktörler
olabiliyor. Ülkemizde çocuk sahibi olmak çiftler için oldukça önemli ve buna anneler ablalar yakın arkadaşlar herkes katılıyor. Bu da çocuk sahibi olmayı planlayan insanlar için stres kaynağı oluyor. Kusurun kadında bulunması durumunda ise çiftlerin çok anlayışlı davranmaları gerekiyor. Nihayetinde bu maliyet gerektiren bir tedavidir. Hiçbir hekim ve merkez bir çifte ne süre ne de maliyet söyleyebilir. Çünkü çocuk size Allah tarafından bahşediliyor; bazen çok uğraşsanız da sonuç elde edemiyorsunuz. Ama önemli olan uğraşmaktır. Menopoza girdikten sonra ‘keşke’ demektense daha erken zamanda yol almak daha önemli olacaktır.’’
BEBEK SAHİBİ OLMAK İSTEYEN ÇİFTLER İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
. Düzenli ve sağlıklı beslenmenin üreme sağlığı üzerindeki olumlu etkileri nelerdir?
‘Erkeklerde sperm düşüklüğü söz konusuysa keten tohumu önerilebilir. Çünkü içerisinde çok bol miktarda çinko var ve sperm kalitesini olumlu yönde etkiliyor. Bunun dışında keçi boynuzu
özellikle sperm hareketliliğini oldukça iyi oranda etkiliyor. Tabii bunların dozunu iyi ayarlamak
gerekiyor. Gebelere ise içerisinde folik asit bulunan avokado tavsiye edilebilir. Bunun dışında
yumurtayı proteinden, B6 ve D vitamininden zengin olduğu için özellikle transfer öncesinde
hastalara mutlaka öneriyoruz. Somon da yine hem proteini bol aynı zamanda Omega-3’ü çok yoğun olan bir besin olduğu için öneriliyor.’’
İçeriği Paylaşın