Tüp Bebekte Genetik Tanı Yöntemi

Tüp Bebekte Genetik Tanı Yöntemi

Tüp Bebekte Genetik Tanı Yöntemi

Bizi Takip Et


Tüp bebekte ilk denemede başarı oranı nedir? 40 yaşın altındaki ilk denemelerde bebeği kucağa alma oranı nedir? Embriyo dondurma, başvuran herkese yapılan bir işlem midir? Yoksa sadece isteyen çiftlere mi uygulanır? Embriyoların görüntü ile takip sistemi nasıl yapılır? Geçmişle kıyasladığımızda tüm bu gelişmelerin tüp bebek tedavisine nasıl bir katkısı var? Tüp bebekte genetik tanı yöntemi nedir? Hangi çiftlere tavsiye edilir? Erkek kısırlığının tedavisinde ne gibi gelişmeler var? Memorial Şişli Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Semra Kahraman bu soruların yanıtını Sağlığım İçin Herşey’de verdi.

TÜP BEBEKTE BAŞARI FAKTÖRLERİ

. Tüp bebekte ilk denemede başarı oranı nedir?
“Tüp bebeğin ilk denemesinde, 40 yaş altındaki bir kadında gebe kalma şansı, en ideal koşullarda yüzde 50-55 civarındadır. Bir kerede çiftlerin gebe kalamamasının nedeni tüp bebeğin doğal bir tedavi yöntemi olmamasıdır. Normal gebe kalma sürecinden farklı işlemler yapılır. Kadında normalde her ay bir tane yumurta gelişirken tüp bebek tedavisinde hormon ilaçları ile ortalama 8-12 civarında yumurta almak hedeflenir. Bunu gerçekleştirebilmek için kadına hormon verilmesi gerekir. Bu hormonun miktarı da her kadının yaşına, yumurta rezervine, boyuna-kilosuna, daha önce tedavi yapılmışsa o tedavilerde verilen dozlara göre ayarlanır.

Doğal bir yumurta seçiminde o ay 100 tane yumurta aday oluyorsa sadece bir tanesi seçilip döllenebilir. Tüp bebekte ise aday olan yumurtaların bir kısmı hormon verilerek büyütülmeye çalışılır. 8-12 yumurta almaktaki amaç, bu yumurtaların hepsi döllenmediği için döllenen yumurtaları beşinci güne ulaştırıp yeterli sayıda embriyo elde ederek aralarından en iyisini seçebilmektir. Böylece kadına doğal olmayan bir tedavi yöntemi yapılır. Bu elde edilen yumurtaların hepsinin sağlam olmamasına yol açar. Ayrıca yumurtaları kadın vücuduna iğne ile girip ultrason altında elde ettikten sonra üreme hücreleri olan sperm ve yumurta laboratuar ortamında bir sürü işleme tabii tutulur.

Bu işlemler normalde vücut içerisinde doğal bir ortamda, olağanüstü çalışan bir ortamda gerçekleşir. Bunlar dışarıda yapılan tedavi ile taklit edilmeye çalışılır. Taklit edilen tüm süreçlerde ısı, ortamın karbondioksiti ve diğer gazları, embriyolar gelişirken onlarda bazı kromozomal bozukluklara neden olur. Böylece elde edilen her iki embriyodan bir tanesi yapay koşullardan dolayı tutunma özelliğini kaybeder. Tüp bebek tedavisi için gelen çiftlerin tedavinin şeklinden dolayı bir kerede gebe kalınamayacağını iyi anlamaları gerekir.”

EKİBİN VE LABORATUARIN ÖNEMİ

. 40 yaşın altındaki ilk denemelerde bebeği kucağa alma oranı nedir?
“Tüp bebekte laboratuarların başarısına, ekibin tecrübe ve bilgisine göre değişir. Çünkü tüp bebek hekimi başarılı yumurta geliştirmek için yapılacak işlemleri gerçekleştiren kişidir. Çifti değerlendirir. Laboratuarda da mükemmel embriyo geliştirme altyapısı oluşturulmalıdır. Bu altyapıda çok deneyimli elemanlar ve çok iyi bir teknolojinin kullanılması gerekir. Bütün bunların ideal koşullarda yapıldığı düşünülürse 40 yaş altında bir kadına bir embriyo vererek yüzde 50-55 gebelik elde edilebilir. Kalan embriyolar dondurularak saklanabileceği için bir tüp bebekte sekiz tane embriyo elde edildiyse bir tanesi transfer edilip yedi tanesi dondurulabilir. Bir tedavi sürecinden 6-7 kez hazır embriyoları transfer edebilme şansı vardır. Toplamdaki gebelik oranına bakıldığında bir tüp bebek uygulamasından gebelik şansı yüzde 80-90’lara kadar çıkar.”

EMBRİYO DONDURMA NASIL BİR İŞLEM?

. Embriyo dondurma başvuran herkese yapılan bir işlem midir? Yoksa sadece isteyen çiftlere mi uygulanır?
“Embriyo dondurma, çiftin işleminden ziyade, elde iyi kalitede ve fazla sayıda kalan embriyonun olup olmamasına bağlıdır. Her çift bu kadar fazla embriyo üretememektedir. Günümüzde embriyolar eskiden olduğu gibi 2.-3. günlerde transfer edilmemektedir. Embriyolara doğal bir seçim yapmak için onlar laboratuar ortamında 5.-6. güne kadar büyütülür. Embriyo bir seçme ve eleme işlemine tabii tutulur. Bu doğal eleme ve seçme işleminde 5. güne kadar gidildiğinde çok başarılı olmayan embriyolar ilerleyen günlerde kendi kendine ya gelişimini yavaşlatır ya da gelişimini durdurur. Böylece maratondaki hızlı koşucular düşünülürse en iyi koşan embriyolar 5. güne gelirler. Bu da embriyoların doğal seçim döneminde kromozomları bozuk olanların elenmesine neden olur. Bu şekilde genç bir kadına sağlam olan embriyolardan iki tane verilirse 2’sinin tutma oranı yüzde 50’nin üzerinde olacağı için bu sefer çoğul gebelik oluşturulur. Bu da istenen bir durum değildir. Bu nedenle günümüzde embriyo seçme ve eleme yöntemlerinde blastosiste gidiş canlı doğum oranlarını arttırır. Ayrıca kromozomları bozuk embriyoların kendiliğinden ayrılmasına neden olur ve de tutunma kabiliyeti çok yüksek embriyolar verilir. Aynı zamanda tek embriyo verilerek özellikle erken doğum riski olan çoğu gebeliklerin önüne geçilir.”

EMBRİYOSKOP SİSTEMİ İLE EMBRİYOLARIN TAKİBİ

. Embriyoların görüntü ile takip sistemi nasıl yapılır? Önemi nedir?
“Son yıllarda laboratuar alanındaki gelişmeler seçme ve eleme esasına dayanır. Bu yöntemlerde embriyoları 5.-6. güne kadar götürüp iyisini seçmek önemlidir. Ayrıca embriyoların dinamik gelişimini kontrol ve takip edebilecek ve buna göre seçim yapabilecek sürekli embriyo izleme yöntemleri geliştirilmiştir. Embriyo gelişimini döllenme anından transfer edileceği ana kadar, 5 veya 6 gün her 20 dakikada 4 veya 6 fotoğraf çekerek bunları hızlı bir filme çeviren sistemler vardır. Böylece embriyo gelişiminin tüm süreci anbean verilir. Burada hangi embriyonun seçileceğini, 5 günün sonunda geriye dönerek bu sistemde normal bir döllenme olup olmadığını, bir embriyo 2 hücreden katlarına bölünürken normal bekleme zamanlarını gerçekleştirip gerçekleştirmediğini gösteren sistemler vardır. Son derece titiz olan bu sistemler ayrıca embriyonun 2’den 4’e bölüneceği yerde 2’den 3’e mi bölündüğünü ya da 1’den 3’e mi bölündüğünü de gösterir.

Bunlara bakılarak anormal gelişim gösteren embriyolar ayrılarak bir embriyonun sadece görüntüsüne göre değil bir de normal gelişim sürecine göre seçip tutunma şansı arttırılır. Ayrıca bu sistemlerin verdiği en önemli bilgilerden biri de hangi embriyoların kesinlikle transfer edilmemesinin gerekli olduğudur. Çünkü o bölünme döneminde embriyonun ne kadar beklediği çok önemlidir. Bölünme aralarının senkron olup olmadığı da önemlidir. Bu açıdan embriyoskop sistemleri laboratuarlarda yaygın kullanılan, özellikle tek embriyo seçiminde son derece faydalı bilgiler veren yöntemlerdir.”

. Geçmişle kıyasladığımızda tüm bu gelişmelerin tüp bebek tedavisine nasıl bir katkısı var?
“Geçmişte embriyo günde birkaç saniyeliğine inkübatörden çıkarılıyor, hızla mikroskop altında bakılıp oradaki gelişimine karar verilerek seçiliyordu. Halbuki burada bir embriyonun gelişim sürecini 5. güne kadar 120-127 saatlik bir süreçte anbean, embriyoya hiç dokunmadan ve inkübatörün dışına almadan takip etme imkanı var. Böylece belli değerlendirme yöntemleri ile en iyi embriyoyu seçme ya da kötüleri eleme şansı oluyor.”

Prof. Dr. Semra Kahraman

Prof. Dr. Semra Kahraman

GENETİK TANI YÖNTEMİ NEDİR?

. Tüp bebekte genetik tanı yöntemi nedir? Hangi çiftlere tavsiye edilir?
“Genetik tanı yöntemi tüp bebekte iki nedenle uygulanır. Birincisi gerçekten yaş faktörü olan kadınlarda düşük riskini azaltmak için yapılır. 40 yaş ve üstü kadınlarda tıpkı doğal gebelikte olduğu gibi düşük riski tüp bebekte de çok artar. Yüzde 40-45-50’lere kadar bu oran çıkar. O zaman kadın gebe kalsa bile gebelik düşükle sonlandığı için canlı doğuma ulaşılamaz. Eğer gebelik canlı doğuma doğru gidebilirse onların bir kısmında da bebeğin sağlıklı olmadığı fark edilip gebelik sonlandırılır. O yüzden yaş faktörü olan vakalarda genetik tanı kullanılır. Günümüzde bu konudaki en önemli gelişme, artık embriyolar 5. güne getirilebildiği için 5. gün embriyolarına genetik tanı amaçlı biyopsi yapılmasıdır. 5. gün embriyosuna biyopsi yapmak 3. gün embriyosuna eskiden yapıldığı gibi biyopsi yapmaktan çok daha az risklidir. Embriyonun gelişimini engellemez ve hemen hemen hiçbir riski yoktur. Ayrıca birden fazla hücre verdiği için 4-6 tane hücre alındığından tanı daha kesin olur. Yeni tekniklerle de tüm kromozomlara aynı anda bakılabilir. Böyle olunca yaşı 44 olan bir kadında az yumurta elde edilmişse az embriyo gelişeceği için, genetik tanı yapıldığında en büyük zorluk normal sağlıklı bir embriyo bulma şansının azalmasıdır. Ama bu teknik 38-43 yaş arasındaki kadınlara uygulandığında gerçekten gebelik şansı 40 yaş altındaki kadınlarla hemen hemen aynıdır. Düşük riski de oldukça azalır.”

ERKEK KISIRLIĞININ TEDAVİSİ

. Erkek kısırlığının tedavisinde ne gibi gelişmeler var?
“Şiddetli erkek kısırlığının tıbbi tedavisinde önemli bir gelişme yoktur. Ama yine laboratuarda şiddetli erkek kısırlığı olan vakalarda sperm seçimi ile ilgili iyi gelişmeler vardır. Sonuçta iyi bir yumurta ve iyi bir sperm bulunduğunda sağlıklı bir embriyo ortaya çıkar. Şuanda mikroskoplara ilave edilmiş büyüteç sistemleri vardır. Bunlarla spermler 8 bin 800 kereye kadar büyütülmektedir. Normalde sperm şimdiye kadar 100-200 kere büyütülerek seçiliyordu. Bu çok büyüten sistemler kullanıldığında spermde mevcut ufak problemler bile görülmektedir. Spermde DNA hasarı yapan problemleri de göreme şansı olmaktadır. O zaman da onların olmadığı spermler seçilerek daha iyi bir sperm yumurtanın içerisine enjekte edilir. Böylece daha iyi ve daha sağlıklı bir embriyo gelişir. Buna da imsi tekniği denilir. Bu teknik sperm sayısı beş milyonun altında ve şiddetli sperm şekil bozukluğu olan vakalarda yardımcı bir teknik olarak kullanılır.”

BAŞARIYI ARTTIRAN ÖNERİLER

. İyi bir tüp bebek ünitesinde hangi uzmanlar bir arada olmalıdır?
“Tüp bebek işlemi kadına ve erkeğe yapılır. Dolayısıyla kadın doğum uzmanları ekibin içinde olmalıdır. Bu uzmanların da tüp bebek uzmanlığı almış olması gerekir. İyi bir androlog olmalıdır. Androlog erkek kısırlığı ile ilgilenen ürologlardır. Andrologun erkeği iyi değerlendirmesi, ona verilecek tedavileri belirlemesi ve zor sperm bulunacak vakalarda cerrahi işlemlerle sperm elde edebilmesi gerekir. Embriyolara yapılacak genetik incelemeler ya da genetik problemler nedeniyle genetik uzmanlara ihtiyaç vardır. Genetik laboratuarında preimplantasyon genetik tanıyı yapabilecek altyapı ve ekibin olması gerekir. Bizim embriyoloji ve genetik laboratuarlarında 20’den fazla moleküler biyolog çalışmaktadır. Çünkü ileri teknolojik uygulamalar, ancak bunları iyi uygulayabilen kişilerin elinde başarılı sonuçlar verir. Aksi takdirde tanı koyayım derken hatalı şeyler yapılabilir. Ayrıca iyi bir perinatologun yani gebelik olduktan sonra gebeliği takip edebilecek bir uzmanın olması gerekir. Çok iyi bir IBF hemşirelik grubu da olmalıdır. Bütün bu ekip ancak birleşirse iyi bir IBF laboratuarından ve iyi sonuçlardan bahsedilir.”

. Üreme sağlığı ile ilgili problem yaşayan ve yardımcı üreme tekniklerine gereksinim duyan kişilere ne önerirsiniz?
“Çiftler bireysel olarak çok iyi değerlendirilmelidir. Çok fazla sayıda tüp bebek deneyip başarısızlıkla karşılaşan çiftler olmaktadır. O vakalarda çekilen iyi bir rahim filmi aslında genç kadının tüplerindeki sorunu göstermektedir. Yapılacak bir laparoskopi ile o tüpteki sorun giderilerek tüp bebek başarısı dramatik oranda arttırılabilir. Bu yüzden tüp bebek hekimi hastayı değerlendirirken en başta bütün detayları dikkate almalı ve o çifte özel yapılabilecek tüm ileri teknolojik tetkikleri uygulamalıdır. Bunlardan elde ettiği sonuçları bir sentez ile yorumlamalı, hangi çifte tüp bebek tedavisi öncesi neler yapılması gerektiğini iyi değerlendirmelidir. O çifte özel kullanılacak tüp bebek tedavisinin çeşidi, ilaç tipi, dozları, uygulama şeklini çok iyi belirlemelidir. Bunlar başarıyı arttıran en önemli noktalardır.”


İçeriği Paylaşın