Tüp Bebekte Tekrarlayan Başarısızlık ve Tedavisi
Tüp Bebekte Tekrarlayan Başarısızlık ve Tedavisi
Bizi Takip Et
İkinci denemenin de başarısızlıkla sonuçlanması, tıbbı açıdan tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı mı demektir? Tüp bebek başarısızlığı yaşamış bir çifte yaklaşım nasıl olmalıdır? Tüp bebekte başarıyı etkileyen faktörler nedir? Erkekten kaynaklanan sebepler nelerdir? Kadının yaşı başarıyı ne denli etkileyen bir faktördür? Embriyonun rahme tutunmasını kolaylaştıran tetkikler de var mıdır? Tekrarlayan düşükler neden kaynaklanır? Tüp bebek tedavisi sırasında olan düşüklerle normal yolla hamile kalan kadınların yaptığı düşükler arasındaki faktörler benzer midir? Grip gibi enfeksiyonlar gebelikte düşüğe yol açabilen bir risk faktörü müdür? Hamilelikte grip aşısı önerilir mi?
Memorial Ankara Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Aygül Demirol merak edilen soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.
2 YA DA 3 KEZ TEDAVİDEN SONRA GEBELİK ELDE EDİLMEZSE…
. İkinci denemenin de başarısızlıkla sonuçlanması, tıbbı açıdan tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı mı demektir?
‘‘Bazı tanımlara göre, iki ya da üç kez tedaviye rağmen gebelik elde edilemezse, tüp bebekte tekrarlayan başarısızlık söz konusudur. Böyle vakalarda başarısızlığın nedeni araştırılırken iyi bir analiz yapılmalıdır. Çünkü sağlıklı bir gebeliğin başlangıcı, embriyo yani çocuk hücrelerinin rahimle güzel bir anlaşma içerisinde yola başlaması demektir. Bazı vakalarda embriyo kökenli bir başarısızlık olur. Bazı vakalarda da rahime bağlı faktörler ya da sistemik anne adayının bünyesindeki hormonel dengesizlikler, bazen dahili bir hastalığın yol açtığı negatif etkiler neden olabilir. Tabii iyi bir analizden kastedilen; gereksiz tahliller ve hastayı çok yorucu ve sonuca ulaşmaya çok faydası olmayan analizler değildir. Çünkü bazen hasta tüp bebek maliyetinden çok daha fazla tahlillere, ön hazırlıklara para ödemek zorunda kalmakta; tedaviye omuzunda büyük bir yükle başlamaktadır. Bu nedenle tedaviye katkısı bulunmayacak gereksiz tahlil ve yorgunluktan hasta korunmalıdır. Ayrıca tedaviye başlarken kişiye özel başarı oranları da hastaya dürüst olarak verilmelidir. Eğer çözülemeyecek bazı derin problemler varsa, ki bunlar bazı vakalar baştan bellidir, o vaka 2-3-5 kere gereksiz tedavilere sürüklenmemelidir.’’
‘‘TÜP BEBEKTE MUCİZEVİ YÖNTEM YOK’’
. Tüp bebek başarısızlığı yaşamış bir çifte yaklaşım nasıl olmalıdır?
‘‘Öncelikle çiftin tüm hikayesi çok iyi dinlenip anlaşılmalıdır. Çünkü hastanın hikayesinde yakalanan bir nokta bundan sonraki tedavisinde büyük yol gösterici olabilir. Sonrasında çifte yakınlık gösterilmeli ve psikolojik destek verilmelidir. Gerçeklerden uzaklaşmadan, hastaya bizim de tedavinin olumlu sonuçlanmasını temenni ettiğimizi belirtmeliyiz. Herhangi bir teknolojiyle herkes anne-baba olacak gibi söylemlerle yola çıkmamak gerekir. Tüp bebekte başarıyı arttıran mucizevi bir yöntem yoktur. Örneğin, yumurta rezervi tükenmiş, çok fazla hırpalanmış bir hasta, basında çıkan mucizevi haberlere inanıp hekime başvurabiliyor. Çaresizlik duygusu yaşayan ve anne olmayı çok isteyen hastalar, gereksiz kirli bilgilerle yorulmamalıdır. Hayat sadece gebe kalınarak ve anne olarak anlamlı hale gelmez. Çocuk sahibi olamamak hayatın sonu değildir. Sevgi, o kadar büyüktür ki, ihtiyacı olan çocuklarla paylaşılabilir. Hastalara yapılan bu tür konuşmalar, tedavide başarı şansımızı da yükseltebilmektedir.’’
‘‘BAŞARISIZLIKTA SPERM FAKTÖRÜ ATLANIYOR’’
. Tüp bebekte başarıyı etkileyen faktörler nedir? Erkekten kaynaklanan sebepler nelerdir? Kadının yaşı başarıyı ne denli etkileyen bir faktördür?
‘‘Yaşla birlikte anne adayının hem yumurta sayısı azalır hem de genetik kalitesinden kaybeder. Dolayısıyla tedavi sırasında alınan yumurtalar belirli oranda genetik olarak problemlidir; sağlıklı bir gebeliğe müsaade etmeyecek düzeyde olanların yüzdesi artmaktadır. Tabii gebelik sadece yumurtalık kalitesinden ibaret değildir. Birçok vakada sperm faktörü atlanmaktadır. Tüp bebekte mikro enjeksiyon yöntemi zaten az ya da çok bir sperm durumlarında gelişmiştir. Bu yöntemle sperm yumurtayla döllenir ve gebelik olur. Ancak spermin de kalite ve genetiği çok önemlidir. Bunun için spermde de genetik hasar testleri yapılır. Spermin kalitesi analiz edilerek, bazen baba adayına tedaviden birkaç ay önce minik hormon destekleri, antioksidanlar ve bazı özel terapiler yapılarak sperm kalitesi arttırılmaya çalışılır. Ya da sigara, alkol gibi çevresel faktörler azaltılır. Artık genetiği iyi sperm seçmek için mikro çip tekniği yapılmaktadır. Özel sıvılarla, spermin 3-4 aşamalı bir hazırlıktan geçirilerek seçilmesi mümkün olmaktadır.’’
EMBRİYONUN RAHME TUTUNMASINI KOLAYLAŞTIRAN TETKİKLER
. Embriyonun rahme tutunmasını kolaylaştıran tetkikler de var mıdır?
‘‘Embriyonun rahme tutunmasıyla ilgili çalışmalar iki gruptur. Birinde, embriyonun rahime yapışmasını sağlayan embriyoya ait faktörler değerlendirilir. Bazen embriyoya gelişimsel olarak bakıldığında zarında bazı kalınlıklar saptanabilir. Lazer teknolojisiyle, embriyoyu hiç zedelemeden embriyo zarında inceltme ve minik delikler açma şeklinde özel bir tedavi yapılarak ciddi şekilde gebelik oranı arttırılır. Öte yandan embriyonun gelişimi evresinde kullanılan sıvılar vardır. Bunlar, doğal sistemi taklit eden sıvılardır. Yumurta spermle döllendikten sonra annenin rahminde nasıl gelişiyorsa, onu taklit eden özel sıvılarla desteklenerek gebeliğe doğru bir yol alınır. Kullanılan sıvılar, son dönemde genetiği daha iyi olan embriyoyu bir şekilde destekler ve genetik bazı problemleri embriyo kendi gelişim evresinde tamir eder. Rahim ile ilgili çalışmalarda ise rahimin embriyoyu tutma kapasitesinin düştüğü görülür. Hiçbir tahlilde sorun yoktur; ultrason bulgularında kalınlık ve kan akımı iyi çıkar ama embriyoyu tutma kapasitesi düşmektedir. Böyle bir durumda hiteroskopi yöntemiyle ve endoskopik kamerayla girilip orada belirli kesiler yapılarak bir nevi embriyoya yer hazırlanır; tutunmasını arttırıcı tedaviler yapılır.’’
BAŞARIYI DÜŞÜREN FAKTÖRLER
. Tekrarlayan düşükler neden kaynaklanır? Tüp bebek tedavisi sırasında olan düşüklerle normal yolla hamile kalan kadınların yaptığı düşükler arasındaki faktörler benzer midir?
‘‘Tüp bebek tedavisi sırasındaki düşüklerle normal yolla hamile kalan kadınların yaptığı düşükler arasındaki faktörler çok benzerdir. Anne ve baba adayının bazı genetik sıkıntıları kendilerine zarar vermese de taşıyıcı oldukları bazı kromozomal ve benzeri problemleri olabilir. Öte yandan rahimde pıhtılaşma sorunları, bebek daha ilk yerleşirken ona yeteri kadar kan desteğinin gidememesinde ciddi rol alır. Ayrıca annenin bağışıklık sistemi, bebeği dışarıdan bir alerjen, başka bir yapı gibi algılayarak düşüğe yol açabilir. Bunlara düşük doz steroid tedaviler uygulanır. Yine embriyo ve rahim arasında ilişkiyi kuvvetlendiren tedaviler yapılır. Eğer bu vakalara tüp bebek uygulanmışsa, rahmin tutunmasını arttırıcı gebelik aşısı yapılır. Anne adayından kan alınıp hücreleri ayrıştırılarak özel bazı katkı maddeleri ve embriyoyla birlikte rahim desensitize edilir (hassasiyeti azaltılır). Yani rahim embriyoyu daha kolaylıkla bünyesine kabul etsin diye yapılan birçok tedavinin olumlu etkisi görülür.’’
‘‘HAMİLELİKTE GRİP AŞISI ÖNERİLMEZ’’
. Grip gibi enfeksiyonlar gebelikte düşüğe yol açabilen bir risk faktörü müdür? Hamilelikte grip aşısı önerilir mi?
‘‘Grip gibi enfeksiyonlarda bilemediğimiz birçok viral ajanlar da rol alır. Bunlara tam olarak tanı koyulamaz. Bazı vakalarda düşüğe yol açtığı düşünülmektedir. Bazen de ileri gebelik haftasında, bebeğin erken doğumuna neden olduğu bilinmektedir. Bebek doğduğunda hiç ortada bir enfeksiyon kaynağı yokken bir akciğer enfeksiyonu çıkar ve sorgulandığında annenin kısa süre önce ağır bir gribal enfeksiyon geçirdiği de görülebilir. Ama her şeyi saptamak ve onu önlemek mümkün olmaz. Hamilelikte grip aşısı önerilmez. Çünkü dışarıdan verilen bir alerjendir ve bunun çok etkin olmadığı bilinmektedir.’’
İçeriği Paylaşın