TV Eleştirmenleri Sağlık Programları İçin Neler Söylediler?

TV Eleştirmenleri Sağlık Programları İçin Neler Söylediler?

TV Eleştirmenleri Sağlık Programları İçin Neler Söylediler?

Bizi Takip Et


SÖYLEŞİ: DEMET DEMİRKIR

Televizyon Eleştirmenleri; Yüksel Aytuğ, Mesut Yar, Aykut Işıklar, Tuna Serim ve Burhan Ayeri televizyon kanallarında yayınlanmakta olan sağlık programlarıyla ilgili görüş, düşünce, öneri ve eleştirilerini www.sagligimicinhersey.com okurları için dile getirdiler.

Yüksel Aytuğ, TV kanallarında yer alan sağlık programlarının görselliği yeterince kullanmadığını ve konuk uzmanların televizyon dilini yeterince bilmediklerini düşünüyor. Magazin ve Şov programları içine sokulan sağlık bilgilerinin “lay lay lom” yapılırken arada kaynadığını söylüyor.

Burhan Ayeri ise, halkı bilgilendiren her sağlık programına “evet” diyor.

Tuna Serim de, sağlık programları dışındaki programlara katılan doktorlardan şikayetçi, “Çoğu programın parayla çalışan nöbetçi doktorları var, ama yaptıkları iş doktorluk sayılmaz… Bunlara para kazanmak ve tuhaf konularda konuşarak, kendilerini göstermek için geliyor ve bu durumda da üne kavuşuyor, ama saygınlıklarını yitiriyorlar” diyor.

Mesut Yar ise, sağlık konusunun önemini hatırlatarak böyle bir konunun TV programlarında büyük bir ciddiyetle ele alınması gerektiğini belirtiyor.

TV eleştirmenlerinin yayınlanmakta olan sağlık programları içinde en beğendikleri programlar; Habertürk’teki Medikal ve Kanal D’deki Doktorum.

İşte ünlü TV eleştirmenleriyle yaptığımız sohbetlerin ayrıntıları:
“TV PROGRAMLARI, SAĞLIK KONULARINA DUYULAN İLGİ VE MERAKI ARTIRDI”

Yüksel Aytuğ (Sabah Gazetesi TV Eleştirmeni)

. Televizyonlardaki sağlık programlarını nasıl buluyorsunuz?
“Bence mevcut sağlık programları, televizyonun olmazsa olmazı ‘görselliği’ yeterince kullanmıyorlar. Doktorları karşısına alıp, dakikalar boyunca monoton bir bilimsel sohbet sürdürmenin TV izleyicisi açısından herhangi bir cazibesi yok. Bu, sadece o hastalıktan ya da dertten yakınan kişileri ilgilendiriyor. Oysa sağlık programlarının çok daha genel bir izleyici kesimine hitap edebilmesi için grafikleri, cazip görsel materyalleri kullanması, değişken ve dinamik bir kurgu ile ekrana gelmesi gerekiyor. Bu arada uzmanların, kendi uzmanlığı kadar, televizyon dilini bilmesinde de fayda var. Bir hekim, konusunda son derece başarılı olabilir ama ekran karşısındaki izleyiciyi; aurasıyla, hitabet gücüyle, esprileriyle avucunun içine alamazsa, ekranda başarıya ulaşamaz. Bu nedenle sağlık programlarının uzman seçiminde bu kritere önem vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bilimsel terimlerden ustaca ayıklanmış, genel izleyici kitlesinin algılama eşiğini zorlamayacak tarzda hazırlanan sağlık programlarının daha başarılı ve fonksiyonel olacağına inanıyorum.”

. Son günlerde başta Kanal D, Star TV olmak üzere ulusal kanallarda gündüz kuşağında artık hafta içi sağlık programları yayınlanmaya başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
“Türkiye`de sağlık programlarının ekranlarda yeterince yer bulamamasının temel nedenlerinden biri, ilaç reklamlarının yasak olması. Eğer bu engel ortadan kaldırılırsa hem reklam potansiyeli artacak hem de bu tür programları finanse edecek sponsorların sayısı çoğalacak. Son zamanlarda kuş gribi, domuz gribi, GDO`lu gıdalar gibi toplumun ‘tamamını’ ilgilendiren sağlık konularının gündemde daha büyük bir yer tutar hale gelmesi, sağlık konularına duyulan ilgi ve merakı artırdı. Ayrıca sosyal sigorta ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği, pek çok insanı ‘vizite parasından kurtulmak’ adına ekrana ‘mahkum etmiş’ olabilir. Belki tehlikeli bir gidişat ama ceplerinde para olmayan insanlar artık ekran başında kendi kendilerine check up yapar hale geldiler. Yoğunlaşan bu ilgiyi reytinge dönüştürmek isteyen kanal yönetimleri de buldukları bu yeni damar üzerinde çalışıyor ve ileride ilaç reklamlarnın serbest bırakılması ihtimaline karşın şimdiden ‘alt yapı’ oluşturuyor olabilirler.”

. Sizce gündemi karıştıran domuz gribi, GDO`lu ürünlerin bunda payı var mı?
“Yukarıda da belirttiğim gibi sağlık sorunlarının salgınlar nedeniyle ‘genele’ yayılması, insanları ister istemez bu konulara ilgi duymaya yöneltti. Medyanın bu konuları eskisine oranla çok daha geniş bir program yelpazesinde ekrana taşıması da zaten tedirgin olan insanların ilgisini sağlık programlarına odaklamış olabilir.”

. Televizyon eleştirmenlerinin çoğunun köşelerinde artılarıyla, eksileriyle sağlık programlarına pek yer vermemelerinin nedeni nedir?
“Bu programların sayılarının az olması ve genellikle ‘ölü saatler’ dediğimiz nispeten daha az televizyon izlenen saatlere sarkıtılıyor olmaları, meslektaşlarımızın ilgi ve görüş alanları dışında yer almalarına sebep olmuş olabilir. Ancak ayda en az bir kaç kez sağlık programlarıyla ilgili yazdığım için kendimi bu kategorinin dışında tutuyorum. (Bkz: Yakından Kumanda arşivleri)”

. Sağlık programları dışında da kadın, şov, sohbet programlarında doktorlar sık sık konuk ediliyor. Bu tür programlarda hastalıkların, teşhis ve tedavi yöntemlerinin ele alınış biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Bir magazin ya da şov programının içine ‘sıkıştırılmış’ sağlık bilgilerinin ne denli fayda sağlayacağı tartışılır. Zira benim izlediğim pek çoklarında laflar zaman darlığı nedeniyle uzmanların ağzına tıkılıyor. Ya da ‘Lay lay lom’ yapılırken, çok önemli bilgiler adresini bulamıyor. Bu arada bazı program sunucularının özellikle kendi yaptıkları diyetleri ballandıra ballandıra anlatmalarını, aktarda buldukları tüm otları, börtü böceği ‘çare’ diye fütursuzca izleyicilerine tavsiye etmelerini son derece sakıncalı buluyorum. ‘Alternatif tıp’ ya da ‘doğadan çareler’ adı altında çeşitli madrabazların ekranda kendilerine yer bulmalarını veya kocakarı ilaçlarının yan tesirlerine hiç değinilmeden ‘şifa’ diye sunulmalarını son derece sakıncalı buluyorum.”

. Beğendiğiniz sağlık programları hangileri?
“Esra Kazancıbaşı`nın yıllardır aynı ciddiyet, sorumluluk ve tutarlılıkla ekrana getirdiği sağlık programını vakit buldukça izliyorum. Son dönemde ‘Doktorum’ da ilgiyle izlediğim programlar arasında yer alıyor.”

“AMAÇ HALKI BİLGİLENDİRMEK OLMALI”

Burhan Ayeri (Akşam Gazetesi TV Eleştirmeni)

. Televizyonlardaki sağlık programlarını nasıl buluyorsunuz?
“Her ekrandaki başarı çizgisini yakalayan tek dal ‘Sağlık’ tır.”

 . Son günlerde başta Kanal D, Star TV olmak üzere ulusal kanallarda gündüz kuşağında artık hafta içi sağlık programları yayınlanmaya başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
“Bu tip yayınların her saate yayılması, ilgiyi göstermektedir.”

. Televizyon eleştirmenlerinin çoğunun köşelerinde artılarıyla, eksileriyle sağlık programlarına pek yer vermemelerinin sizce nedeni nedir?
“Ayıp ediyorlar. En başta da ben.”

. Sağlık programları dışında da kadın, şov, sohbet programlarında doktorlar sık sık konuk ediliyor. Diğer programlarda hastalıkların, teşhis ve tedavi yöntemlerinin ele alınış biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Amaç bilgisiz vatandaşı aydınlatmaksa, her yapımda ‘EVET’.”

. Beğendiğiniz sağlık programları hangileri?
“Esra Kazancıbaşı Öztekin benim için özeldir. Meslek başlangıcında bugünlere geleceğini göstermişti.”
“DOKTORLAR VE SAĞLIK KONULARI ARTIK HER PROGRAMDA VAR”

Mesut Yar (Posta Gazetesi TV Eleştirmeni)

. Televizyonlardaki sağlık programlarını nasıl buluyorsunuz?
 “Mevcut içersinde belli bir prodüksiyona ve ön araştırmaya sahip olan TV programı bulmak çok ender bir şey. Sağlık, üstünde hassasiyetle durmamız gereken bir konu. Bumerang gibi bir şey, bu temada program yapabilmek. Dolayısıyla sahibini vurmadan önce sözün ve bilginin tartışılması gerekiyor. Eskiden sayıları azken yani, daha iyiydi sanırım sağlık programları. Şimdi daha çok doktorların reklam açılımını yapmak için bir mecra görünümünde ve çok da güvenilir değil…”

. Son günlerde başta Kanal D, Star TV olmak üzere ulusal kanallarda gündüz kuşağında artık hafta içi sağlık programları yayınlanmaya başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
 “Demin söylediğim prodüksiyon eksikliği giderilmeye başlandı. Star`daki daha çok kişisel bir şov görünümünde. Kanal D`deki için daha sağlıklı diyebilirim. Türkiye’yi daha çok ilgilendiren rahatsızlıklar işleniyor. Türk halkının bilindik doktor fobisinin de üstünü örter bir hali var. Kolaylaştırıyor işleri bu programlar…”

. Sağlık programlarının artmasında gündeme oturan domuz gribi ve GDO`lu ürünlerin payı var mı?
 “Elbette. Halk haberdar olma eğilimi arttıkça meraklanıyor da bir yandan. Ama bu türden spesifik konularda güvenebilecek kritikleri bulmak zor bir iş. Türkiye’de uzmanların hiçbiri ortak bir görüşte anlaşamıyor. Kafalar karışık. Ve virüs isimleri arttıkça daha da karışacak gibi…”

. Televizyon eleştirmenlerinin çoğunun köşelerinde artılarıyla, eksileriyle sağlık programlarına pek yer vermemelerinin sizce nedeni nedir?
 “Aynı noktada kilitleniyoruz. Güven veren iş azlığı. Kadın kuşaklarından dizilere kadar doktorlar ve sağlık artık her yerden parmak kaldırabiliyor. Spesifik olarak tatmin etmeyen bir işi, TV kritikerinin köşelerine taşımaları büyük risk…”

 . Sağlık programları dışında da kadın, şov, sohbet programlarında doktorlar sık sık konuk ediliyor. Bu tür programlarda hastalıkların, teşhis ve tedavi yöntemlerinin ele alınış biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Fazla tribüne oynanıyor oralarda. Bir de daha önce dediğim gibi bu mecralar daha çok sağlık sektörü ve doktorların reklam alanları gibi bir şey…”

. Beğendiğiniz sağlık programları hangileri?
“Eskiden Esra`nın (Esra Kazancıbaşı Öztekin) programını izlerdim. Şimdi Doktorum`a bakıyorum biraz…”

“ŞOV PROGRAMLARINA KATILAN DOKTORLARDAN ŞİKAYETÇİYİM”

Tuna Serim (Tercüman Gazetesi TV Eleştirmeni)

.Televizyonlardaki sağlık programlarını nasıl buluyorsunuz?
“Sağlık programları diğer kadın programlarıyla kıyaslanınca, iyi diyebiliriz, ama Dr. Öz`ün programı türünden Amerikan işi,  şov yüklü programları, bunların dışında tutmak istiyorum. Bazıları biraz aceleye getirilse de iyi, en azından izleyiciye yol gösteriyor, yardımcı oluyor.”

. Son dönemde başta Kanal D, Star TV olmak üzere ulusal kanallarda gündüz kuşağında artık hafta içi sağlık programları yayınlanmaya başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
“Bence bu tür programların sayısı az bile, çünkü Türkiye`de eğer paranız yoksa, hastalıklar konusunda aydınlanamıyorsunuz. Hastanın bilgilenme hakkı var, ama doktorların işleri o kadar çok ki, bunları anlatmaya fırsat bulamıyorlar. Geçenlerde bir dispanserdeki doktora uğradım, saat 14.30`du ve içeriye giren hastanın elindeki numara 92`ydi. Bunlara bir de ilaç yazdıran, tahlil yaptıranların ellerindeki kâğıtlarla girişlerini, sağlık kurulu raporu alanların başvurularını eklersek, doktorların, bırakın hastayı bilgilendirmelerini, akıl sağlıklarını nasıl koruduklarına bile şaşırıyorum. Bu nedenle de TV`lerde yapılan sağlık programlar yararlı. Aslında tüm kadınlar, ailenin sağlığı için bu tür programları izliyorlar, yani sağlık, koca arayanlar kadar olmasa da izleniyor ve her kanal sağlık programlarının sayısını artırıyor. Yine de sayıları az, ya da devamlılıkları yok, çünkü bu tür programlara dikkat edecek yönetici sayısı yok denecek kadar az…”

. Gündeme oturan domuz gribi ve GDO`lu ürünlerin sağlık programlarının artmasında payı var mı?
“Domuz giribi, GDO`lu ürünler, gündem oluşturan konular yaratıyor, politikacıların da işine geliyor, siyaset dışında bir şeylere dikkatler çevrildiği için… İşin asıl kötüsü, ülkemizde herkes her konuya karıştığı için halk yanlış bilgilendiriyor. Çağımız karmaşa devrine döndü, hangisi hangisini tetikliyor, belli değil. En kötüsü domuz gribi aşısının  yarattığı korku, bence Türk kadını, domuz gribinden çok, grip aşısından korkuyor ve ailesini tehlikeye atıyor. Politikacılar bu işi doktorlara bıraksalar, aşıları piyasaya sürseler, daha fazla katılım olurdu… Ben aşıyı yaptırdım, ama ne içeriği, ne de aşıdan sonra neler yapmam gerektiği söylenmedi. Oysa eskiden okullarda aşı olduktan sonra bizlere ‘2 gün banyo yapmayın’ denirdi, bu bile aşı ile ilgili bir bilgiydi, şimdi koluna basıp gönderiyorlar, bu da korkuyu artırıyor.”

. Televizyon eleştirmenlerinin çoğunun köşelerinde artılarıyla, eksileriyle sağlık programlarına pek yer vermemelerinin nedeni nedir?
“Televizyon eleştirmenleri için yazı konuları belli, ya dizileri yazacaklar, ya da birkaç sunucuyu… Sunucuların sayısı belli,  Okan Bayülgen, Hülya Avşar, Beyaz ve Saba Tümer`den başka yazılan oldu mu? Bu durumda sağlık programlarını ya hiç izlemiyor, izleseler de yazacak yer bulamıyorlar.”

. Sağlık programları dışında da kadın, şov, sohbet programlarında doktorlar sık sık konuk ediliyor. Bu tür programlarda hastalıkların, teşhis ve tedavi yöntemlerinin ele alınış biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Sağlık programları dışındaki doktorlardan maalesef şikâyetçiyim, çoğu programın parayla çalışan nöbetçi doktorları var, ama yaptıkları iş doktorluk sayılmaz… Bunlara para kazanmak ve tuhaf konularda konuşarak, kendilerini göstermek için geliyor ve bu durumda da üne kavuşuyor, ama saygınlıklarını yitiriyorlar…”

. Beğendiğiniz sağlık programları hangileri?
“Habertürk Medikal ve Kanal D Doktorum.”

“KANALLAR ARASINDA  REKABET VAR”

Aykut Işıklar (Bugün Gazetesi TV Eleştirmeni)

. Televizyonlardaki sağlık programlarını nasıl buluyorsunuz?
Her geçen gün daha iyiye doğru gittiğini görüyorum. Giderek halkın anlayabileceği şekle geliyorlar. Doktorlar ve sunucular daha bilinçli. Latince kelimeler yerine halk dili kullanmaya başladılar. Ancak bu halkı düşünerek, TV yönetimleri tarafından bilinçli mi yapılıyor? Hayır. Bunu söyleyemem. Güçlü hastaneler, ilaç firmaları etkili oluyor. Ne kadar çaktırmasalar da… Aralarındaki rekabet ve ihbarlar bunu açıkça anlatıyor. Bu yazılı basında da aynen devam ediyor. Örneğin; geçen yıl bir özel hastanenin açılışı ile ilgili birkaç satır yazı yazdım. Rekabet Kurulu’ndan ceza geldi. Çünkü başka bir hastane hemen ihbar edip, reklam yaptığımı iddia etmiş. O günden sonra hastane ve doktor yazmaz oldum. Bilim adamları, sahne şarkıcıları gibi olursa…

. Son dönemde başta Kanal D, Star TV olmak üzere ulusal kanallarda gündüz kuşağında artık hafta içi sağlık programları yayınlanmaya başladı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Halkın, kültür düzeyi düşük izleyicilerin bile sağlık programlarını çok izlemesine bağlıyorum. Her anne veya evin yaşlı bayanı sağlık programlarını merakla izliyor. Kendinden bir parça mutlaka buluyor.

. Gündeme oturan domuz gribi ve GDO`lu ürünlerin sağlık programlarının artmasında payı var mı?
Ne araştırma yaptım, ne konu hakkında kafa yordum. GDO mu yoksa halkımızı giderek sağlık konusunda bilinçlenmesi mi? Bakın her gün daha iddialı bir hastane daha hizmete giriyor. Sağlık konusunda `en iyi biziz` diye ciddi bir rekabet var. Paralı müşteri avı var. Kızılay bile yarışta `bende varım` diyor. TV kanallarında sağlık programlarının yükselen değer olmasını sağlamaz mı?

. Televizyon eleştirmenlerinin çoğunun köşelerinde artılarıyla, eksileriyle sağlık programlarına pek yer vermemelerinin nedeni nedir?
Onlar dizi film üreten arkadaş ve ağbilerin esiri olmuş gidiyorlar. İşleri güçleri dizilerin reytingi… Bence hepsi belli grubun adamı olmuş. Haberleri bile izlemiyorlar. Sağlık programları ekrana geldiği saatte ya yataktan yeni kalkmış oluyorlar, ya da yolda. TV eleştirmeni olmak kolay mı? Bu ülkede kim TV eleştirmeni. Ben tanımıyorum. 85 yaşındaki annem daha mantıklı yorumluyor.

. Sağlık programları dışında da kadın, şov, sohbet programlarında doktorlar sık sık konuk ediliyor. Diğer programlarda hastalıkların, teşhis ve tedavi yöntemlerinin ele alınış biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şayet Esra Ceyhan gibi sadece reyting düşünen TVcileri aklıma getirsek… onlar ucuz show ve çok zararlı. Zaten bilimden uzak, alternatif tıp ağırlıklı. Veya üfürükçülerin reklamını yapıyorlar. Bir de yemek tarifi, yaparken, zayıflamayı anlatan komik programlar var ki; onlar daha da zararlı. Doktorlar genelde renkli kişiler. Her konuda sorulara farklı yanıt veriyorlar. Ben tercih ediliş nedeni olarak kültür ve rahatlıklarına veriyorum. Onlar da şöhret olup, daha çok hasta kapma peşindeler. Örneğin bir doktor, TV lerde bel fıtığını anlata anlata inanılmaz zengin oldu. Hocası `yaa bu benim sıradan bir öğrencim. Nasıl oluyor da TV leri tek tek dolaşıyor` diye bana sormuştu. Oysa 3 ay sonrasına gün veriyor. Dolaştığı Jaguar otomobil her halde Türkiye’de üç-beş zenginde vardır.

. En beğendiğiniz sağlık programları hangileri?
Kanal D nin `Doktorum` programının formatını ve yeni sunucusunu beğeniyorum. Halktan biri gibi. Haddini biliyor. Ses tonu, konuşma şekli, saçı-makyajı her şeyi sıcak geliyor. Daha önceki gerçek doktor idi. Ama yapay gelmişti. Fazla kibar ve kültürlü gelmişti halka. Bu kız daha sıcak. Ve ben her zaman CNN Türk’de Elif Ilgaz`ı beğendim.


İçeriği Paylaşın