Üreme Sağlığı Nasıl Korunabilir?

Üreme Sağlığı Nasıl Korunabilir?

Üreme Sağlığı Nasıl Korunabilir?

Bizi Takip Et


Üreme sağlığı nasıl korunabilir? Kanser tanısı almış kişilerde üreme sağlığı nasıl korunur? Üreme sağlığı konusunda merak edilenleri İstanbul Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi’nden Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Ozan Özolcay Sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

ÜREME SAĞLIĞI

Bir kadında ve erkekte üreme sağlığı denilince ne anlaşılmalı?
Her bireyin zamanı geldiğinde evlenip çocuk sahibi olabilmesi için üreme potansiyelinin korunabilmesi gerekiyor. Normal şartlar altında eğer doğuştan gelen bir problem yoksa, ileride yaşayabileceği bazı hastalıklar hem kadınların hem de erkeklerin üreme sağlıklarını ciddi anlamda tehlikeye girebilmesine sebep olabiliyor. Örneğin çocukluk çağında geçirilmiş olan tümörler, kanser hastalıkları, lösemiler ya da genç kızlık döneminde 15-20’li yaşlarda geçirilen birtakım yine tümöral hastalıklar,  20 ile 30 yaş arasında meme kanseri gibi durumlar, lenf bezi kanserleri tüm bunlar bir şekilde etki edebiliyor. Hasta bu problemleri yaşarken tabi ki aklına hiç üreme sağlığı gelmiyor. Bu konuda tedaviyi yapan hekimlerin, onkologların da doğru şekilde bir bilgilendirmesi ve yönlendirmesi gerekiyor. Kısacası örneğin 25 yaşında hayatının daha çok başında bir insana meme kanseri ya da lenf bezi kanseri tanısı konulduğu zaman hastayı direkt tedavi süreci sonrası yumurtaların etkilenebilir mesajı vermek gerekir.

KADIN ÜREME SAĞLIĞI

Kemoterapi mi radyoterapi mi daha olumsuz etkiliyor?
Burada hastaları iki gruba ayırmamız gerekiyor. Çocukluk çağında olduğu zaman farklı, yetişkin çağda olduğu zaman tedavi yöntemleri ve yaklaşımlar farklı olur. Genellikle Avrupa ülkelerinde ve Kuzey Amerika ülkelerinde kanser tanısı konulduktan sonra bir tüp bebek merkezine yönlendirilip konsültasyon edilme oranı şu anda yüzde 60 ila 80 arasındadır. Yani kabaca kanser tanısı konulmuş her 100 hastanın neredeyse 60 ila 80 tanesi üreme sağlığı için başvuruyor. Bu oran şu anda ülkemizde çok düşük seviyede; ama inanıyorum ki bilincimiz arttıkça bu yönlendirmeler daha fazla olacak. Çocukluk çağında yakalanılırsa tabii çocuklarda çok fazla bir şey yapılamadığı için çocuğun ya yumurtalığını direkt olarak laparoskopi yöntemle çıkartılarak dondurulup saklanır ya da yumurtalığın üzerinden ince şeritler şeklinde parçalar çıkartılarak özel bir ortamda -196 derecede dondurulup saklanır. Bu şekilde daha sonra hastalığından kurtulup yetişkin yaşa geldiğinde yumurtalığı tekrar implante edilen genç kızlar evlendikten sonra çocuk sahibi olabilirler. Bu, şu an ülkemizde henüz gelişmekte olan bir aşama diyebiliriz. Dünyada da çoğu yerde biraz deneysel aşamada bir tedavi gibi; ama Japonya’da bu şekilde doğan bir sürü bebek var. Çocuk yaşta yapılacak başka bir yöntem yok.

Ancak yaşı büyükse örneğin 23 yaşında bir kadının yumurtalıkları dondurulabilir. Çünkü hastaya tanı konulduktan sonra tedavi olup radyoterapi ya da kemoterapi alacağı süreye kadar geçen zaman içerisinde hasta bir tüp bebek merkezine başvurursa hastanın yumurtaları toplanabilir. Toplanan yumurtalar saklanır. En yüksek toksik ajan radyoterapidir. Eğer hasta radyoterapi alacaksa yumurtalıkları maalesef ağır bir hasar görür ve dönüşü olmaz. Kemoterapide de bir sürü ilaç kullanılıyor. Bazıları ciddi anlamda toksiktir ve yine yumurtayı hiçbir şekilde çalışmayacak hale getirebiliyorlar. Dolayısıyla da bu hastalar uzmanlar tarafından tedavi öncesi tüp bebek merkezlerine yönlendirilirlerse yumurtalarını dondurarak üreme sağlığı açısından şansını koruyacak. Kadın eğer evli değilse sadece yumurtaları dondurabiliyoruz. Eğer evliyse eşinin spermi de alınır ve embriyo dondurma sağlanabilir.

Embriyo, çözüldüğü zaman tek başına hücredense embriyo daha dayanıklıdır, kayıplar çok daha az oluyor. Birde şu anda teknikte çok fazla gelişiyor mesela biz eskiden yavaş dondurma tekniğini tercih edilirdi. Yavaş dondurma tekniğinde kayıplar yaratabiliyordu. Örneğin; eğer hastanın 10 tane yumurtası dondurulduysa çözüldüğü zaman yumurtaların sadece tanesi elimizde kalıyordu. Şimdi ise teknik çok gelişti. Hızlı dondurma tekniği var. Hızlı dondurma tekniğinde hastanın 10 yumurtasının 9 tanesini canlı bir şekilde elde edebiliyoruz. Ancak eğer embriyo dondurulmuşsa ancak boşanma olmuşsa ileride o embriyolar kullanılamaz. Bunun için de hem embriyo hem de yumurta dondurulabilir. Bu konuda da hastaya bir hatırlatma yapmak gerekir.

Op. Dr. Ozan Özolcay

ERKEK ÜREME SAĞLIĞI

Erkekte olan bir kanser durumu varsa böyle bir durumda sperm dondurmada mümkün mü?
Erkek bu konuda kadına göre şanslıdır. En çok korkulan konu erkeklerdeki testis kanseridir. Yumurtalık kanseri olduğu zaman maalesef organ çıkartılacaktır. Erkek spermi o an bile verebiliyor; ama kadının yumurtasını hemen o an alamıyorsunuz. Dolayısıyla da erkek o anlamda şanslı. Erkekte lenf bezi kanseri ya da kan kanseri gibi kanser türleri varsa, sistemik bir tedavi alacaksa özellikle kemoterapi ya da radyoterapi gibi tedaviler görecekse bunlarda erkeğin sperm yapısını bozacaktır belki de üretimini sıfırlayacaktır. Bu konuda da erkek hastayı bilgilendirmek ve sperm dondurma işlemi uygulamak gerekir.

Bu dondurmada da yine aynı yöntem geçerlidir. Hızlı dondurma yöntemiyle dondurulduğu zaman sonuçta çok fazla sayıda da hücre olduğu için erkek çok daha fazla şanslıdır. Ama kadın bu konuda biraz daha dezavantajlıdır. Dolayısıyla da kadında mümkünse zaman kalabiliyorsa sadece bir defa değil yumurtasını dondurmak için ikinci defa zaman kalabiliyorsa dondurmak lazım. Çünkü kemoterapi alan bir hasta, kemoterapi tedavisine başladıktan sonra ikinci aydan itibaren yumurtalık rezervinde azalma yaşar. İkinci yılın sonunda ise yumurtalık çalışmasını tamamen durduruyor. Düşünün ki eğer 18 yaşında bir kız çocuğu buna yakalandıysa 20 yaşında bir anda neredeyse 50 yaşındaki bir hastanın yumurtalık yapısına gelecek.

Bu problemler sebebi ile tüp bebek merkezine başvuran birine yumurta ve sperm dondurma ne zaman yapılabilir? Bunun süreci nedir?
Normak standart bir tedavide hastanın adeti beklenir. Ama böyle bir tedavide hastanın düşünün ki 3 gün önce adeti yeni bitmişse bir sonraki adeti için hasta 25 gün bekleyecektir. Sonra tedavi için de hasta bir süre bekleyecektir. Bu hasta için ciddi anlamda bir zaman kaybı olabilir. Bu hastalara özel tedavi yöntemleri uygulanır. Hastayı herhangi bir adetin herhangi bir dönemindeyken tedaviye alınır. Artık bir takım artık yeni ilaçlar var.  Hasta, adet gördürmeden de yapılabilir. Örneğin diyelim ki; normal standart bir tedavide hasta adet kanamasının 2’inci ya da 3’üncü günü tüp bebek merkezine gelip tedaviye başlarken, bu hasta adetin üzerinden bir hafta ya da 10 gün geçmişse de hemen tedaviye alınabiliyor. Bu hasta ortalama 15 gün içerisinde yumurtalıkları tamamen hazırlanmış toplanabilecek hale geliyor. Ama erkekte çok büyük bir sıkıntı yok; çünkü erkek, spermini sperm odasına girip hemen birkaç dakika içerisinde verebilir.

Yumurta ve sperm toplama sırasında anestezi uygulanıyor mu?
Sperm de gerek yok. Yumurta toplama yine klasik normal tüp bebekte yaptığımız gibi bir yöntemle olduğu için hastaya hafif bir anestezi uygulanıyor. Yumurtalıkların içerisine ince bir iğne aracılığıyla giriliyor, yumurtalar toplanıyor. Normal tüp bebek sürecindeki gibidir. İşlem ortalama 15-20 dakika kadar sürüyor. Daha sonra hasta 1 saat kadar dinlendiriliyor ve taburcu ediliyor.

Bazı kanserlerin genetik özellikleri olduğu biliniyor. Meme kanseri ya da kalın bağırsak kanserleri gibi kanserlerde preimplantasyon tanıyla o geni ayrıştırmak mümkün mü?
Eğer ailede böyle bir durum söz konusuysa örneğin annede onun kızında.  Tabi ki bunu taşıyan genler var. Bu genleri ayırmak mümkündür. Daha sonra böyle bir hastalığa yakalanma şansını azaltmak adına yapılabiliyor.

YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLER EMBRİYO DONDURMA İŞLEMİ YAPTIRABİLİR Mİ?

Yurt dışında yaşayan Türkler de Türkiye’de embriyo sperm ya da yumurta dondurabilir mi?
Yurt dışında yaşayan Türkler de Türkiye’de embriyo sperm ya da yumurta dondurabilir. Eğer çiftler evliyse mutlaka eşiyle birlikte gelmek zorundadır. Ama evli değillerse sonuçta kendileri bireysel başvuru yaparak gelebilirler. Dolayısıyla da bunun için mevzuatta herhangi bir şey söz konusu değil. Çünkü devlet zaten kanserli hastalar için yeni bir mevzuat çıkarttı. 5 ya da 6 yıldır mevzuat yürürlükte. Dolayısıyla hasta bunu belgelediği zaman hücresini dondurabiliyoruz. Normalde sağlıklı bir hasta 25 yaşına geldiğinde “ben yumurtalarımı dondurmak istiyorum” derse bu olmuyor. Ama kanserli hastalarda istisnai bir durum söz konusu olduğu için devlet bu hastaları muaf tutmuş bu hastalara zaten yapılıyor.

25 yaşında bekar bir insan yumurtasını dondurmak istiyorsa yasal olarak donduramıyor mu?
Ailesel bir erken menopozun olması onun gerekir. AMH denilen bir kan testi var hastadan bu istenir. Bunun dışında örneğin kişi 20’li yaşlarındaysa ve AMH’ı 2,5 ise; yani yumurtlama problemi yoksa, yumurtalarını dondurmak isterse şu an mevzuat gereği buna izin verilmez.


İçeriği Paylaşın