Uyku Apnesi 1 Milyondan Fazla Kişiyi Etkiliyor
Uyku Apnesi 1 Milyondan Fazla Kişiyi Etkiliyor
Bizi Takip Et
Türkiye’de neredeyse 1 milyondan fazla kişiyi etkileyen uyku apnesi ve buna bağlı görülen gündüz aşırı uykululuk; sosyal ve iş yaşamını etkileyen, hayati sorunlara yol açabilen önemli bir sağlık sorundur. 16 Mart Dünya Uyku Günü nedeni ile düzenlenen basın toplantısında bilgi veren Prof. Dr. Derya Karadeniz ve Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, uyku apnesi ve gündüz aşırı uykululuk problemlerinin tedavi edilebilir olduğunu söyleyerek uyku bozukluklarının nedenleri hakkında bilgi verdiler.
HORLAMA VE GÜNDÜZ AŞIRI UYKUYA DİKKAT!
Uyku apnesinin Türkiye’de toplumun yaklaşık yüzde 5’inde görüldüğünü ve 1 milyondan fazla insanın etkilendiği belirten Prof. Dr. Derya Karadeniz, “Hastalar var olan belirtileri bir hastalık olarak değerlendirmeyip doktora geç başvurduğu için tanı konma süresi neredeyse 8-10 yılı buluyor. Horlama, hastanın eşi tarafından teyit edilen apne ve gündüz aşırı uyku hali uyku apnesinin 3 temel bulgusudur. Nefesin 10 saniye ve daha uzun süreyle kesilmesi “apne” olarak adlandırılır. Boynun kısa ve kalın oluşu ve boyun çevresinin erkeklerde 43 cm, kadınlarda 40 cm üzerinde ölçülmesi riski artıran bir faktördür. Obeziteye bağlı olarak bel çevresinin erkeklerde >94 cm, kadınlarda >80 cm ölçülmesi artmış uyku apnesi riskinin göstergesidir. Uyku apnesi en sık 40-65 yaşları arasında ve daha sıklıkla kilolu erkeklerde görülmektedir. Erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha sık saptanmasına karşın menopoz sonrasında menopoz öncesi döneme göre 4 kat fazla izlenmektedir. Çocuklarda ise uyku apnesi yüzde1-4 oranında görülür.”
TRAFİK KAZALARININ EN ÖNEMLİ NEDENİ
Sürücü nedenli trafik kazalarının yüzde 70’inin uykululuk durumu ile ilgili olduğunu belirten Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, uyku apnesi yaşayan kişilerin trafik kazası açısından 6 kat daha fazla risk altında olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Çuhadaroğlu, “Normal uyumaya rağmen gündüz yaşanan uykululuk durumu normal değildir. Uykululuk durumu kişiyi olduğundan daha gergin, sinirli bir hale sokabilir. Uyku apnesi yaşayan kişiler genellikle yorgun kalkarlar ve gün boyu aşırı uyku ihtiyacı hissederler. Oluşan aşırı uykululuk kişilerin günlük aktivitelerini de olumsuz yönde etkiler. Tanı süreci için en gelişmiş işlem, polisomnografidir. Hastaya, bir gece uyku laboratuvarında yatırılarak uyku teknisyeni eşliğinde yapılan bir uyku izlem işlemdir.” şeklinde belirtti.
DEMİR EKSİKLİĞİ UYKU KALİTESİNİ BOZABİLİR
Prof. Dr. Çuhadaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bazı vitamin ve mineral eksiklikleri de uyku kalitesini etkiler. Örneğin D vitamini eksikliği uyku kalitesini bozabilir. Düzenli alkol alımı ve bilinçsiz ilaç kullanımı da uyku kalitesini bozan etkenlerdir. Gece uykuda yaşanan kramplar vücutta magnezyum eksikliğinin de habercisi olabilir. Ancak hiç kimse vücudunda eksiklik olduğu düşüncesiyle doktora danışmadan vitamin kullanmamalıdır. Aksi takdirde bir fayda sağlamayacaktır.”
SAĞLIKLI BİR UYKU İÇİN…
Sağlıklı bir uyku kişiye göre değişse de, ideal uyku süresi 6-8 saattir diyen Prof. Dr. Karadeniz, “Sağlıklı uyku bağışıklık sistemi için önemlidir. Bir uyku hastalığından bahsetmemiz için şikayetlerin haftada en az 3 gün yaşanması ve 3 ay sürmesi gerekir. Uyku bozuklularının tedavi edilmesi gerekir; çünkü uyku sırasında önemli hormonlar salgılanır. Genel olarak büyüme ve seks hormonun yüzde 80’inin uyku sırasında salgılandığı düşünülürse sağlıklı bir uykunun olmaması, kilo kontrolü ve cinsel aktivitelerde bozulmalara yol açabilir.” diye vurguladı ve sağlıklı bir uyku için dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı:
- Uykunuz geldiği zaman yatağa gidin.
- Yatağınızda film izleme, bir şeyler yeme gibi aktiviteler yapmayın.
- Odanızın karanlık ve olabildiğince sessiz olmasına dikkat edin.
- Yatağınıza yattığınızda telefonunuzla zaman geçirmeyin.
- Yatışınızdan en az 3 saat önce yemek, spor gibi aktiviteleri sonlandırın.
- Bilgisayar, tablet gibi teknolojik cihazları uykunuzu kaçırmaması için saat 21.00 sonrası kullanmayın.
İçeriği Paylaşın