Varis ve Spor Arasındaki İlişki

Spor ve varis hastalığı arasında nasıl bir ilişki var? Spor yapmak varise neden olur mu? Hangi tür sporlar tercih edilmeli?

Spor ve varis adı yan yana en sık anılan ikililer arasında yer alıyor. Sporun varis hastalığı ile olan ilişkisi ve aktif spor hayatı olanlarda varis tedavisi ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken iki alt başlığı oluşturuyor.

Spor ile varis hastalığı arasındaki ilişkiyi değerlendiren Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk şunların altını çiziyor, “Her şeyden önce sporun insan sağlığı açısından önemini ve uzman gözetiminde yapılan kontrollü kardiyovasküler egzersizlerin, hem kalp damar sağlığı hem de genel sağlık açısından önemini vurgulamak lazım. Türüne bağlı olarak yapılan sporun, varis hastalığından korunmaya, varis hastalarında şikayetleri azaltmaya ve hastalığın ilerlemesini durdurmaya yarayabileceği gibi aynı zamanda sağlıklı bireylerde varis hastalığı oluşumuna da zemin hazırlayabileceği söylenebilir. Öyle ki oluşum nedenlerinin arasında hareketsizliğin ve sürekli oturmanın sayıldığı bir hastalık için yürüme, koşma, bisiklete binme ve yüzme gibi egzersizlerin faydalı olacağını söylemek pek de şaşırtıcı olmayacaktır. Özellikle baldır ve uyluk kaslarının sürekli kasılıp gevşemesini sağlayan bu spor dallarında, pasif toplardamar akımının bu kas hareketleri ile desteklenmesi; toplardamarlarda yetmezlik oluşumunu ve ilerlemesini engelleyen en önemli faktördür.  Bununla birlikte kontrolsüz yapılan her türlü egzersizin, özellikle vücut geliştirme, halter gibi ağırlık kaldırmayı gerektiren ve dolayısıyla da kişinin sürekli olarak ıkınma hareketi ile karın içi basıncını arttırdığı spor dallarının varis oluşumuna neden olabileceğini belirtmek gerekir.”

Aktif spor yapan kişilerde veya profesyonel sporcularda varis hastalığının konu ile ilgili değerlendirilecek diğer bir detay olduğunu belirten Arıtürk: “Bu kişilerin şikayetleri hayat standartlarını, yaşam kalitelerini bozmuyor ve toplardamarların özellikleri işlem/ameliyat gerektiren seviyeye ulaşmamış ise medikal tedaviyle hastalığın uzun yıllar işlemsiz/ameliyatsız takibi mümkün olabilmektedir. Bununla birlikte mutlaka işlem gerektiren sorunu bulunanlarda ise spora ara verecekleri süre açısından tedirginlik yaratacak bir durum bulunmamaktadır. Keza günümüzde uygulanmakta olan ve neredeyse varis tedavisinde altın standart haline gelmiş radyofrekans ve yapıştırıcı işlemlerinin iyileşme dönemi oldukça kısadır. Bu işlemin uygulandığı kişiler aynı gün içinde yürümeye başlamakta ve 1 hafta içinde aktif spor yapabilir hale gelmektedirler” dedi.