Variste Ameliyatsız Tedavi Dönemi

Sıcaklıkların artmasıyla etkisini iyice hissettiren varis hastalığının, günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle ameliyat haricinde birçok tedavi yöntemi bulunuyor.

Varis hastalığı kronik takip ve uygun hastalarda, sorunlu damar veya damarların devre dışı bırakılmasını gerektiren bir toplardamar hastalığı olarak biliniyor. Bu sebeple 10-15 sene öncesine kadar hemen her hastada uygulanmakta olan klasik varis cerrahisi, günümüzde yerini lazer/radyofrekans ablasyon, yapıştırıcı uygulamaları ve skleroterapi gibi yeni yöntemlere bırakmaya başladı.

Günümüzde cerrahi yöntemlerin, diğer ameliyatsız tedavi yöntemi uygulanamayan belirli hastalarda uygulandığını dile getiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk: “Varis hastalığında yeni tedavi yöntemleri; bir iğne aracılığıyla uygun kataterin sorunlu damar içine gönderilmesi ve lazer, radyofrekans enerjisi veya çeşitli biyolojik uyumu olan yapıştırıcılar aracılığıyla damarın kapatılması esasına dayanmaktadır. Bu “endovenöz” tedavi yöntemlerinin hepsinde başarı oranı cerrahi ile aynı iken erken ve geç dönem komplikasyon olasılıkları cerrahiden belirgin derecede düşüktür. Vücutta kesiye sebep olmadıkları için, yara izi kalması, yara iltihaplanması gibi olasılıklar tamamen yok edilmiş olur. Bununla birlikte hastalar işlemin yapıldığı gün hastaneden taburcu edilip ertesi gün işlerine başlayabilmekte ve sosyal hayatlarına dönebilmektedirler” dedi.

Doç. Dr. Cem Arıtürk, termal (ısı oluşturan) ve nontermal (ısı oluşturmayan) yöntemler olarak sınıflandırılan bu işlemlerde uygulama tekniği açısından farklılık olmadığının altını şöyle çiziyor, ”Radyofrekans ve lazer ile yapılan işlemlerde, damar içinde ilerletilen kateterler ısı oluşturarak damar duvarlarının yapışmasını ve damarın kapanmasını sağlarken skleroterapi ve yapıştırıcıyla uygulanan işlemlerde, damara verilen ve vücut ile biyolojik olarak uyumlu olan ilaçlar damar kapanmasını sağlamaktadır. Yapıştırıcı ile yapılan işlemlerde ısı oluşmadığı için işlem sonrası ağrı, komplikasyon oranları biraz daha az, iyileşme ve normal hayata dönüş biraz daha hızlıdır.”