Virüslere Karşı Bağışıklık Sistemini Güçlendiren “Savaşçı” Besinler!
Virüslere Karşı Bağışıklık Sistemini Güçlendiren “Savaşçı” Besinler!
Bizi Takip Et
Bağışıklık sistemi vücudu hastalıklara karşı koruyan savunma mekanizmamızdır. Düzenli, doğru ve kaliteli, beslenerek bağışıklık sistemimizi güçlendirebilir, hastalıklardan korunabiliriz. Biruni Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Gamze Çakaloğlu, güçlü bağışıklık sistemi için önemli tavsiyelerde bulundu.
Dyt. Gamze Çakaloğlu “Bağışıklık sistemimiz karşılaştığı zararlı mikroorganizmalara karşı “savaş ya da kaç” mantığıyla baş eder. Bağışıklık sistemimiz güçlü ise virüslerle savaşabilir. Bağışıklık sistemimizin zayıflaması durumunda ise enfeksiyonlara karşı direncimiz azalır ve zararlı organizmaların vücutta tutunma olasılığı artar. Düzenli ve doğru beslenerek bağışıklık sistemimizi güçlendirebilir ve hastalıklara karşı mücadele etme gücünü artırabiliriz.” dedi ve önerilerde bulundu.
Zararlı mikro organizmalarla savaşan ve hücreleri koruyan selenyuma günlük beslenmenizde mutlaka ver verin. Tüm deniz ürünleri, brezilya fındığı, ton balığı, mantar, susam, tam tahıllar, sarımsak, soğan, yumurta ve tavuk eti selenyumun en iyi kaynaklarıdır.
C vitamini bağışıklığı uyaran iyi bir antioksidandır. Kuşburnu, domates, soğan, yeşil biber, kırmızı biber maydanoz, tere, roka, brokoli, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kivi gibi besinler iyi bir C vitamini kaynağıdır. Ayrıca C vitamininden zengin sebzelerin sularını içmek ağır metal ve toksin atıklarını temizler ve vücudun PH dengesini korur.
Çinko, bağışıklık sisteminin temel mekanizmasında ve serbest radikallerin vücuda verdiği hasarı önlemede kritik role sahiptir. Çinko değerlerini besin yoluyla desteklemek için ana ve ara öğünlerinizde hindi eti, kabak çekirdeği, kuru baklagiller, deniz ürünleri, rüşeym, susam, fındık, badem, ceviz, fıstık yer verebilirsiniz.
Bağışıklık sistemi hücrelerini artıran A vitamini kaynağı havuç, balkabağı, brokoli, domates, ıspanak, yumurta, marul hücre duvarlarına bariyer çeken E vitamini zengini fındık, badem, yer fıstığı, ceviz, zeytinyağı, hindistancevizi yağı beslenmede yer almalıdır. Vücudun enfeksiyonlarla savaşta imha ekibi A, C ve E vitaminleri, selenyum ve çinko mineralidir.
Enfeksiyon geçirildiği dönemlerde, protein kaynaklarının yeterli tüketilmesi, vücutta oluşan yıkımın yapıma çevrilmesinde etkili olur. Süt, yoğurt, kefir, ayran, peynir, yumurta, et, tavuk ve balık gibi gıdalar proteinin en iyi kaynaklarıdır.
Omega-3 bağışıklığı düzenleyici ve destekleyici özelliğe sahiptir. Balık, ceviz, keten tohumu, avokado ve semizotu omega – 3 açısından zengin kaynaklardır. Dolayısıyla haftada 2-3 gün balık tüketimi günlük Omega-3 gereksinimini karşılayacaktır. Eğer tüketilemiyorsa, takviye şeklinde alınmalıdır.
Düşük D vitaminine sahip olan kişilerin bağışıklık sistemi daha zayıf olup daha sık hastalıklara yakalanır. D vitamininin en iyi kaynağı güneş olmakla beraber, gün ışığında öğle saatlerinde 30 dakika güneşlenmek ve D vitamininden zengin olan somon, yumurta ve sütü beslenme programında bulundurmak bağışıklık sistemini güçlendirir.
Probiyotiklerin yani yararlı bakterilerin insan sağlığı üzerindeki etki mekanizmaları saymakla bitmez. Sindirim sistemi ve bağırsaklar için faydalı olduğunu bildiğimiz bu dost bakterilerin bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde de oldukça etkilidir. Probiyotiklerden zengin besinler; ev yapımı turşu, yoğurt, kefir, peynir, elma sirkesi gibi besinlerdir.
Yaşam kaynağımız su, Bağışıklık sistemimiz başta olmak üzere vücuttaki toksin atımını hızlandırmak ve metabolizmamızın çalışması için önemlidir. Günlük en az 10-12 su bardak su içilmelidir.
Uyku sağlıklı bir hayatın gereklerindendir. Doğru zamanda ve yeterli uyku mental ve fiziksel sağlığı korur. Yapılan araştırmalar düzensiz uykunun bağışıklık sistemini düşürdüğünü göstermiştir. Düzenli ve kaliteli uykuya özen gösterilmelidir ( günde 6-8 saat)
Vücudun savunma sistemini zayıflatan hamur işleri, yağda kızarmış besinler ve ağır tatlılardan uzak durulmalı; stres, aşırı alkol alımı, sigara kullanımı, uykusuzluk, yorgunluk, yeterli güneşlenmemek ve hareketsizlikten kaçınılmalıdır.
İçeriği Paylaşın