Yaşam Koşulları Değiştirilerek Kısırlık Engellenebilir Mi?

Yaşam Koşulları Değiştirilerek Kısırlık Engellenebilir Mi?

Yaşam Koşulları Değiştirilerek Kısırlık Engellenebilir Mi?

Bizi Takip Et


Üreme sistemi ve fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesi kadınlarda ve erkeklerde kısırlığa neden olabiliyor. Çiftler çocuk sahibi olabilmek için uzun tedavi süreçlerinden geçiyorlar.

Türkiye’de her yıl 30 binin üzerinde tüp bebek yapıldığını söyleyen Avrupa Üreme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Gürgan, evli çiftlerin artık bir yıl bile beklemelerinin yanlış olduğunu, sorunu fark ettikleri zaman doktora başvurmaları gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Timur Gürgan ile kısırlığın nedenlerini ve tedavi yöntemlerini konuştuk.

. Kısırlık nedir? Yeni evli ve çocuk sahibi olmak isteyen çiftler ne zamandan sonra kısırlıktan şüphelenmeliler?

Kısırlık kişiden kişiye değişen bir durum. Eskiden, "bir yıl bekleyin, bir yıl içinde çocuk sahibi olamıyorsanız doktora gidin" diyorduk. Yeni konseptte ise; evlendikten sonra lütfen bir uzman doktora gidin, kadın ve erkek olarak danışmanlık alın diyoruz. Çünkü evlendikten sonra bir sene bekleyin olmazsa gelin düşüncesi yanlış.

Yapılan tetkikler ve tanı metotları bize gösterdi ki, bazen kadına veya erkeğe ait veya çiftin bütününe ait sorunlar, başlangıç noktasında çocuk olmasını engelleyebilir. O zaman hastalar neden bir sene beklesin? Eğer düzeltilebilecek sorunlar varsa başlangıçta düzeltin ki, herhangi bir tedaviye ihtiyaç kalmadan kendi kendinize çocuk sahibi olabilin.

“SİGARA SPERM SAYISINI AZALTIYOR”
. Erkeklerde sperm sayısı ve spermin kalitesi ne ölçüde önem arz eder?

Eskiden erkeklere, "gidin bir merkezde sperm kontrollerinizi yaptırın, sonra gelin görüşelim" diyorduk. Erkek, "sperm sayısı 20 milyonun üzerinde, hareketler iyi, anomalisi yok" sonucuna ulaştığında "bende her şey iyi, buyurun eşime bakın" diyordu.

Son yıllardaki çalışmalar özellikle Avrupa Üreme Cemiyeti ve Amerika Üreme Cemiyeti’nin yapmış olduğu çalışmaların sonuçlarına göre bu iş bu kadar basit değil. Çiftler iki-üç sene çocuk sahibi olamamışlarsa, erkeklerin sorunluluk oranı yüzde 60. Bu çok büyük bir rakam.

Genetik faktörler nedeniyle spermleri olmayan erkekleri ve şiddetli sperm sayı ve hareket azlığı olanları bir kenara koyalım; burada geçirdiği enfeksiyonlar, travmalar, genetik hastalıklar çok etkili oluyor.

Yorgun, stresli, sigara içen, alkol alan ve giderek şişmanlamış, sedatif hayatı seçen erkeklerde de üreme sorunu görülebilir. 40 yaşın üzerine doğru çıktıkça, erkeklerin spermlerinin kalitesinde önemli düşüşler oluyor.

. Kadınlarda ve erkeklerde kaç yaşından sonra üreme sağlığıyla ilgili problemler ortaya çıkabilir?

Özellikle 40’lı yaşlardan sonra hele ki 50’li yaşlara erkeklerde sperm kalitesi düşüyor. Spermin dölleme fonksiyonu düşüyor. Spermlerin dölleyebilme kabiliyetleri düştüğü için kadının gebe kalma oranında önemli bir azalma oluyor. Kadın gebe kalırsa da düşük oranları artıyor. Spermin içindeki DNA dediğimiz erkeğin genetik yapısını kadının yumurtasına aktaran sistemdeki bozukluktan dolayı bu problemler ortaya çıkıyor.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın önemli bir projesi var. Obezite yani şişmanlığı önleyelim deniyor. Erkeklerin yediği yiyecekler özellikle aldığı yağlı besinler, bilinçsiz şekilde beslenmesi, giderek göbek çevresine ve karın içerisindeki yağ miktarının artması sperm fonksiyonlarını bozuyor. Yorgunluk, stres ve psikolojik olarak da aile içindeki problemlerin ortaya çıkması sperm kalitesini bozuyor.

“TÜP BEBEĞİ HERKESE ÖNEREBİLİYORUZ”
. Tüp bebeği hangi çiftlere öneriyorsunuz?

Türkiye’de yılda yaklaşık 30 binin üzerinde tüp bebek yapılıyor. Tüp bebeği herkese önerebiliyoruz. Ancak, Türkiye'de "tüp bebek yapmaya gidelim ve hemen bebeğimizi alıp eve dönelim" düşüncesi yaygın. Ama öyle olmuyor.

Son yıllarda bizim Avrupa’da yapmış olduğumuz gebelik aşısı çalışması da var. İyi embriyo çıkarılmasına rağmen rahim içerisinde özellikle bir eksiklik oluyor. Embriyonun alınmasını sağlayan ve gebelik oluşmasını sağlayan bir eksiklik oluyor. Bu kişilerde biz rahim içindeki kan akımını sağlayan bazı maddeleri laboratuarda geliştirip, embriyo transferi öncesinde rahim içerisine verebiliyoruz.

Böylece rahim içi de kuvvetlendiriliyor. İyi sperm seçiyorsunuz, embriyoyu geliştiriyorsunuz ve rahim içi de kuvvetlenirse yüzde 60 oranında gebeliği elde edebiliyorsunuz.

. “Çocuğu Olmayan Kalmasın” projesiyle ne elde etmeyi planlıyorsunuz?

Türkiye’de yaklaşık 1.5milyon çift şimdi veya çok yakın gelecekte çocuk elde edememe sorunuyla karşılaşıyor. Türkiye’nin nüfusunun arttırılması kapsamında, çok sistematik "üç çocuk projesi" var. Biz de buna karşılık şunu söyledik; hiç çocuğu olmayanlar ne olacak?

Bu düşünce ile; bilim adamları, üniversiteler, hükümet, siyaset veya çeşitli sivil toplum örgütleri çocuğu olmayan çiftlerin iyi servis alabilmeleri için biraraya geldik ve bir hareket başlattık. Bu hizmetin danha kolay ve daha ekonomik olarak vatandaşlara sunulması lazım.

. Stres, üzüntü ve kişinin ruh hali hamileliğe engel teşkil edebilir mi?
Kesinlikle engel teşkil ediyor. Kadın ve erkeğin üzerindeki büyük bir çevre baskısı varsa, bu baskı da gebeliğe engel teşkil edebilir. Avrupa’da yapılan bir çalışma gösterdi ki insanların yaşadıkları mutsuzluklar, gebe kalmaya engel teşkil edebiliyor.


İçeriği Paylaşın