“Yönetim Ekibimizin Yüzde 62’si Kadınlardan Oluşuyor”
AbbVie Türkiye İK Direktörü Seval Aksoy “Kadın istihdamı ve fırsat eşitliği konusu, kurum kültürümüzün önemli bir parçasını oluşturuyor. AbbVie olarak çeşitlilik politikalarımızı eksiksiz uygulayarak geleceğin kadın liderlerine rol model olacak yöneticiler yetiştirmeyi önemsiyoruz” diyor.
Bizi Takip Et
Great Place to Work Enstitüsü’nün düzenlediği yarışmada 2020 yılında “Kadınlar İçin En İyi İşyeri” ödülünün yanı sıra 2017 yılında “Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi” özel ödülünü kazanan AbbVie’nin kurum kültürü ve İK politikaları konusunda Seval Aksoy sorularımızı yanıtladı.
. Kendinizi "Araştırma odaklı global bir biyofarma şirketi" olarak tanımlıyorsunuz. AbbVie Türkiye'yi bize anlatır mısınız? AbbVie'nin odak alanları, Ar-Ge çalışmaları konusunda bilgi verir misiniz?
“Öncelikle AbbVie'nin misyonundan bahsetmek gerekirse bizler şirket olarak bugünün ciddi sağlık sorunlarını çözecek ve yarının tıbbi sorunları ile başa çıkacak yenilikçi ilaçlar bulmak ve hastaların hizmetine sunmak için çalışıyoruz. Bu kapsamda hastalar için güçlü ve yenilikçi ilaçları keşfetmeye, geliştirmeye ve sağlamaya kendini adamış araştırma odaklı global bir biyofarma şirketiyiz. İmmünoloji, hematolojik onkoloji, nörolojik bilimler, göz sağlığı, viroloji ve kadın sağlığı gibi birçok önemli terapötik alanda hastaların yaşamlarında iz bırakmak için çalışıyoruz.
AbbVie olarak öncelikli hedefimiz; gelişmiş teknolojilere ve platformlara yatırım yaparak, araştırma programımızda yenilikçiliği desteklemek ve hastalara daha iyi çözümler sunmak. Temeline bilimi ve yenilikçiliği koyan bir şirketiz. Dünya çapındaki en üretken inovasyon merkezlerinde, yüksek teknolojiye sahip araştırma ve geliştirme merkezlerini bünyemizde bulunduruyoruz.
AbbVie portföyünde Türkiye’de sedef hastalığı, hidradenitis suppurativa, Crohn hastalığı, ülseratif kolit, üveit, romatoid artrit, ankilozan spondilit, psöriyatik artrit, juvenil idiyopatik artrit, non-radyografik aksiyal spondiloartrit hastalıkları; prostat kanseri, anestezi, parkinson hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kronik lenfositik lösemi; hepatit C virüsü enfeksiyonu ve HIV kaynaklı enfeksiyonlar gibi farklı hastalıkları kapsayan geniş bir ürün portföyümüz bulunuyor. Allergan’dan portföyümüze katılan Nörolojik Bilimler alanındaki çözümler sayesinde spastisite, hareket bozuklukları ve kronik migren tedavi alanlarında hasta ve hasta yakınlarının yaşamlarını geri kazanmalarında önemli rol üstleniyoruz. Yine Allergan’dan portföyümüze katılan Allergan göz sağlığı alanında glokom, oküler hipertansiyon, kuru göz ve retinanın damar hastalıkları alanlarında çözümler sunmaya ve çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. Allergan’ın AbbVie'ye katılması ile birlikte Allergan Aesthetics de uzun yıllardan bu yana estetik alanına yön veren şirket olarak, dünyanın en geniş tedavi, tıbbi cihaz ve estetik ürün portföyüne ve en iyi kaynaklara sahip en büyük medikal estetik şirketlerinden biri haline geldi.”
“KADIN İSTİHDAMI VE FIRSAT EŞİTLİĞİ KONUSU, KURUM KÜLTÜRÜMÜZÜN ÖNEMLİ BİR PARÇASINI OLUŞTURUYOR”
. AbbVie Türkiye'de şirket çalışanları ve yöneticileri içinde kadın çalışanların oranı nedir?
“Kadın istihdamı ve fırsat eşitliği konusu, kurum kültürümüzün önemli bir parçasını oluşturuyor. AbbVie olarak çeşitlilik politikalarımızı eksiksiz uygulayarak geleceğin kadın liderlerine rol model olacak yöneticiler yetiştirmeyi önemsiyoruz. Bu durum işe alım süreçlerimize etkin bir şekilde yansıyor. İşe alımlarda aday havuzunda yüzde 50-50 kadın-erkek eşitliği olmasını sağlamaya özen gösteriyoruz.
Allergan’ın AbbVie’ye katılmasıyla birlikte yeni AbbVie’de 457 kişi olduk. 2021 yılı itibarıyla şirketimizde kadın-erkek çalışan oranı yüzde 46 ile yüzde 54 seviyesinde son derece dengeli bir dağılıma sahip. Tüm liderlik rollerimizin yüzde 51’i, yönetim ekibimizin ise yüze 62’si kadın çalışanlardan oluşuyor.”
“CİNSİYET VE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ ESAS ALIYORUZ”
. AbbVie Türkiye'nin kadın istihdamını ve kadın çalışanların memnuniyetini artırmak için yürüttüğü politikalar konusunda bilgi verir misiniz?
“Kadınların iş dünyasında katılımının artırılması ve sosyal hayatta varlıklarının güçlendirilmesinin önemine inanan ve bu konuya değer veren bir şirketiz. İşyerinde cinsiyet eşitliği sağlanmasının, mevcut olan işgücü ve yetenek havuzundan en verimli şekilde faydalanmayı mümkün kılarak, şirketlerin sürdürülebilirliği ve ekonomik büyüme açısından kritik öneme sahip olduğunu düşünüyorum.
Cinsiyet ve fırsat eşitliğini esas alan politikalarımız çerçevesinde çalışanlarımızın kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlıyor ve kariyer planlamalarını, cinsiyet ayrımı yapmadan mevcut görevleri, yetkinlikleri ve gelişim alanlarını göz önünde bulundurarak gerçekleştiriyoruz. Çalışanlarımızın referansıyla kadın çalışanların işe alınması durumunda, ilgili çalışanımız standardın iki katı tutarında Yetenek Kazandırma Ödülü’ne hak kazanıyor. Kadın yeteneğin geliştirilmesi ve temsilin özellikle saha pozisyonlarında artırılması önceliklerimiz arasında. Bu konuda yaptığımız çalışmalarla sahadaki kadın çalışan oranımızı yüzde 5 artırdık.
Önümüzdeki dönemde de cinsiyet eşitliği konusundaki çabalarımızı bir adım öteye taşıyarak AbbVie’li çalışanların çocuklarıyla başlayarak bir cinsiyet eşitliği eğitimine imza atacağız.
Bu kapsayıcı yaklaşımlarımız bize, Great Place to Work Enstitüsü’nün düzenlediği yarışmada 2020 yılında “Kadınlar İçin En İyi İşyeri” ödülünün yanı sıra bir de 2017 yılında “Fırsat Eşitliği ve Kadınların Desteklenmesi” özel ödülünü kazandırdı.”
“HAKKANİYET, EŞİTLİK, ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIK” YAPTIĞIMIZ HER İŞİN TEMELİNİ OLUŞTURUYOR”
. AbbVie Türkiye'nin IK politikalarının diğer öne çıkan özellikleri neler?
“Önümüzdeki sene 10. yılını kutlayacak şirketimizde her bir çalışanımızın katkısıyla geliştirip yaşattığımız AbbVie’nin eşsiz kültürü, hayalini kurduğumuz birçok şeyi gerçekleştirmemize imkân sağladı. AbbVie İnsan Kaynakları ekibi olarak, bu sürecin bir parçası olduğumuz için çok şanslı ve ayrıcalıklı hissediyoruz.
Bizi farklı kılan temel vazgeçilmez özelliğimizden biri, stratejilerimizi oluştururken tüm fonksiyonların temsil edildiği ekiplerle çalışmamız. Stratejilerimizi birlikte geliştirip, birlikte sonuç alıyoruz. Bizim için ne yaptığımızdan çok, nasıl ve neden yaptığımız önemli. İş yapış modelimizde öne çıkan unsur ‘Hepimiz tek bir AbbVie için’ anlayışı. Allergan birleşmesi sonrasında bu anlayışı, birbirimize duyduğumuz güvenle, samimiyetimizle ve şeffaflığımızla yaşatmaya devam edeceğiz.
“Hakkaniyet, Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık” (EED&I) yaklaşımımız, kültürümüzün özünü ve yaptığımız her işin temelini oluşturuyor. AbbVie olarak farklı bakış açılarının değerine inanıyor, kapsayıcı bir kültüre ve çok sesli organizasyonumuzdaki tüm çalışanlarımıza eşit davranmaya önem veriyoruz. Yaş çeşitliliği ve cinsiyet eşitliği, kapsayıcı kültür ve entellektüel çeşitlilik konularında çalışan deneyimine yönelik fark yaratan uygulamalarımıza yenilerini ekleyerek bu alanlardaki projelerimizi daha da zenginleştirmeyi hedefliyoruz.
EED&I yaklaşımımız kapsamında hayata geçireceğimiz uygulamalardan bahsetmek isterim:
FRESH YENİ MEZUN İŞE ALIM VE GELİŞİM PROGRAMI
.Yaş çeşitliliğini sağlamak adına, şirket dışındaki genç yetenek ile yakın temas kuruyor ve organizasyona genç yetenek kazandırmak için belirli aralıklarla “Fresh Yeni Mezun İşe Alım ve Gelişim” programını işletiyoruz. Özellikle genç jenerasyonun, stratejik süreçlere katkısını artırmak amacıyla “Genç Danışma Kurulu”nu oluşturduk. AbbVie’de 30 yaş altı, gönüllü çalışanlardan oluşan bu grup, AbbVie’nin stratejik odak alanları ile uyumlu bir çalışma yürüterek, şirketin geleceğine ışık tutan öneriler sunuyor.
BİZ BİZİ ANLARIZ PROGRAMI VE ABBVIE ÇALIŞAN DESTEK FONU
. AbbVie’nin kapsayıcı kültürünü daha da zenginleştirmek amacıyla “Biz Bizi Anlarız” programını oluşturduk. Çalışanlarımız arasında daha açık ve samimi diyaloglar kurulmasını teşvik eden bu program ile tüm ekipler, ekip liderinin yönettiği toplantılarda eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konularına odaklanarak, samimi paylaşımlarda bulunuyorlar. Her bir ekip üyesi, kendisini eşsiz yönleriyle ortaya koyarak AbbVie’nin çok renkli kültüründeki yerini vurguluyor. Zihinsel, ruhsal ve psikolojik olarak kendini güvende hissettiği ve çalışanlarımızın açık ve samimi diyolaglar kurmasına değer veren bir şirketiz. Bu kapsamda “AbbVie Çalışan Destek Fonu” ile tüm dünyadaki AbbVie çalışanlarına aile içi şiddet, fiziksel istismar, kısa süreli hastalıklar, aile bireylerinin vefatı gibi acil durumlarda maddi ve manevi destek sağlıyoruz.
GÖNÜLLÜ ÇALIŞANLARDAN OLUŞAN EED&I KURULU
Her zaman farklılıkları kucaklıyor ve farklı deneyimleri takdir ediyoruz. Çeşitlilik ve kapsayıcılık kavramını çalışanlarımızın fikirleri ile büyütmeye önem veriyoruz. Bu nedenle çok renkli ve çok sesli kültürümüzü ileriye taşımak için gönüllü çalışanlarımızdan oluşan “EED&I Kurulu”nu oluşturduk. Farklı departmanlardan 35’ten fazla çalışanımızın katılımı ile çalışmalarını yürüten bu kurul, ülke stratejilerinin çalışan görüşlerinden beslenmesine olanak sağlacak ve çalışan temsiliyetini artırarak EED&I konusundaki önceliklerimizin hayata geçirilmesini destekleyecek.”
PANDEMİ SÜRECİ
. Pandemi süreci ilaç endüstrisinin dinamiklerini nasıl etkiledi? Bu süreçte AbbVie Türkiye olarak neler yapıyorsunuz?
“Covid-19 salgını, sağlık sektörünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Biz de AbbVie olarak bu sorumluluğun bilincinde hareket ettik ve koronavirüs ile mücadelede özellikle antiviraller konusundaki tecrübemizi arkamıza alarak pek çok kurum ile işbirliği yaptık; araştırma geliştirme çalışmalarına destek olduk ve olmaya devam ediyoruz. Salgın döneminde şirket olarak iki kritik önceliğimiz var: İlki, çalışma düzenimizi ve uygulamalarımızı çalışanlarımızın, ailelerinin ve sevdiklerinin fiziksel ve psikolojik sağlığını korumaya yönelik olarak düzenlemek. İkincisi ise işimizin sürekliliğini sağlamak. Bu da bizim varlık sebebimiz doğrultusunda, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi sunmaya devam etme konusunda hastalarımıza taahhüdümüz. Salgının pik yaptığı dönemlerde işimizi etkin ve verimli bir şekilde, gerekli tüm iletişim araçlarını kullanarak evlerimizden yürüttük.
Pandemi döneminde her alanda dijitalleşmenin getirdiği gereksinimle hızlıca aksiyonlar alarak bazı uygulamalar hayata geçirdik. Yetkinlik ve teknik gelişimimize destek olan eğitim gelişim faaliyetlerimizi dijital ortama taşıdık. Evden çalışma ortamında iş süreçlerimizi daha etkin kılabilmek için hem uzaktan çalışmaya hem de liderlik gelişimine yönelik birçok dijital öğrenme kaynağı sağladık. E-öğrenme, atölye çalışmaları ve seminerlerden oluşan gelişim aktivitelerimizle sanal ortamda çalışanlarımızın gelişimlerine odaklanmalarına destek olduk.
Birleşme sonrasında yeni ve büyüyen AbbVie ailesi olarak bu yıl çalışanlarımızın sağlığı, refahı ve üretkenliğine odaklanarak geliştirdiğimiz yeni ofisimize taşındık. Çalışan odaklı yeni ofisimiz, sürdürülebilir bir yaklaşım benimseyerek tasarımda bağlantı ve açıklığa odaklandığımız ve kültürümüzün değişmez parçası olan birlikte üretmeyi destekleyen bir yaşam alanına dönüştü.”
İçeriği Paylaşın